Zeki ALTIN / Köşe Yazarı

Makam sevdasıyla ömrünü tüketmiş, emekli olduktan sonra siyasi arenada bir türlü aradığı itibarı bulamayıp, internet köşelerinde kendini pazarlamaya çalışan bir TEKE, Yazır’ın iki kel keçisiyle zortlamış ve isim vermeden birilerini karalamaya çalışmış,

Şunları söylemiş;

“kendisi ile barışık değil, yöneticilerine sürekli sorun çıkarır, yöneticileri ezen, eziyet eden olarak görür”, demiş.

“Komplekslerini tatmin etmek için görev yaptığı kurumun müdürünü görevden aldırmak için uğraşmış…” biriymiş bu kişi, kendisine göre.

“diplomalı cahil” “gök görmedik” “siyaset yobazı” diye tavsif ettikten sonra, “Onun yaptığı sadece cahillik değil düpedüz terbiyesizliktir.” Diye hükmünü vermiş!

Hükmü vermiş vermesine de, acaba hüküm verdiği kimseyi bu kadar yakından tanıyor mu?

Hayır!

Yazır köyünün iki kel keçisi, kendisine ne anlattıysa, onları işkembesine doldurmuş sonra da kusmuş!

Bunların üzerinde durmuyorum.

Nihayet kendi indi değerlendirmeleridir, öyle görmüş, öyle yazmıştır. Altının kıymetini sarraflar anlar, demircinin gözünde altın, bir maden parçasıdır.

Doğru görmek için, doğru bakmak gerek! Şaşılardan doğru bakmasını beklememek lazım!

İmam Gazali “edebi edepsizden öğrendim”, demiş; biz de terbiyeyi, bir toplulukta konuşulanları, adeta gereğini yapın dercesine bir siyasiye taşıyan, gammazlayan, nemmamlardan öğreniriz artık!

Günahsız, hatasız insan olur mu?

Haşa!

Hata, günah, eksiklik, kulluğun özelliğidir, hatasız olan bir tek varlık vardır;

ALLAH!

Bu gerçeği ilahiyat tahsili yapmış biri bilmez mi!? Bilmesi gerekir, demek ki bu ismiyle müsamma kişi; tahsilin, cehaletini giderip de eşekliğini baki bıraktıklarından!

Kula yakışan hatadan dönmek, tövbe etmek, çöpe atmaktır!

Müslümana yakışan ise, “kim bir kardeşinin dünyada bir ayıbını örterse, Allah da onun ahrette bir ayıbını örter” müjdesine layık olmaya çalışmaktır.

Onları deşip, ortaya çıkarmaya çalışmak ta Necip Fazıl rahmetlinin deyimiyle kedi ve köpeklerin işidir! İnsanların değil, ilahiyatçıların ise hiç olmamak gerek!

　“Rivayet odur ki; En son marifeti de yeni atanan il müdürüne” partinin tayin ettiği kurum sorumlusu” olduğunu söyleyerek ayar vermek olmuş……….. Onun　kimleri kabul edeceğinden tutunda kendisinin ve eşinin dışarıda kimlerle gezip tozacağına dahi kendince ayar vermek cüretinde bulunmuş…” bu kişi!

Hangi kurum müdürünü kastettiyse, bunun cevabını kendinden alabilir! Bunun üzerinde de durmayacağım!

Sadece şunu diyeceğim; Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Şimdi işler, yönetmelik, kanun ve kurallarla yürütülüyor.

Artık memur olmak için, bir yere müdür olmak için, siyasilere yalvarmaya gerek yok!

Sözgelimi bu Teke’nin, bu gün Karpuzlu’ya İlçe Milli Eğitim Müdürü olmak için veya teşehhüt miktarı Milli Eğitim müdür yardımcılığına vekâleten atanmak için, Hacı abiye yalvarmasına ya da köy muhtarını yanına alıp Bakan abiye gitmesine gerek kalmayacaktı!

Bu zavallılar, yazısının başında örnek verdiği siyasileri bir türlü unutamıyorlar anlaşılan. İşler hala aynı şekilde yürütülüyor, zannediyorlar.

Oysa köprünün altından çok sular aktı, zaman değişti! Herkes işine bakıyor. Şimdinin bürokratları, yazıhanelerine gidip, Muhasebeci Hacı ağabeylere tekmil vermek zorunda kalmıyorlar.

Bu Teke, hala 1990lı yılların otlağında otluyor galiba!

GELELİM ASIL KONUYA!

“İşte bu vatandaş bir yolunu bulmuş “Amerikan’ın emrinde” diye itham ettiği söylenen Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu AK Parti’de il yöneticisi seçilmiş” (Cümleyi aynen aldım. Anlam bozukluğu, ömrünün çoğunu idarecilikte geçirmiş olan kişiye, yani kendisine aittir)

Buna benzer bir ithamı yıllar önce biri daha yapmaya kalkmıştı.

Anlaşılan Teke de, ithamı yapma cüretini gösteren müfteriye verdiğim cevabı okumamış galiba ki aynı şeyi tekrarlamış!

Oysa o zaman, kişiyi ispata davet etmiş ve “davasını ispat edemeyene ne dediğimizi sen çok iyi bilirsin”, demiştim!

Şimdi de aynı şeyi diyorum! “Amerika’nın emrinde” iddiası ispat edilmeli!

Yoksa iddia edip ispat edemeyen zaniye çocuğudur, denecektir!

Sadece ülkemizin değil, bölgemizin hatta dünyanın gıpta ile baktığı bir başarılı liderin, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Partinin Aydın il teşkilatında hizmet etmek nasip oldu. Eksiğimle kusurumla, karınca kararınca, elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım, arkadaşlarımla.

Takdirini, halkımız ve teşkilatımız yapacaktır.

Kaba saba müfteriler, Hz. Peygamber (sav)’in cehennemlik olduğunu bildirdiği nemmamlar değil!

Köpekli benzetmeleri çok seven Teke, adını taşıdığın hayvan, yılda bir defa kokar!

Sen 12 ay 24 saat kokuyorsun!

Şunu bil ki;

İt ürür, kervan yürür!

Köpeklerin havlaması bulutlara zarar vermez!

www.aydinozel.com Köşe Yazarı Zeki ALTIN