Mustafa ÇAKIR / Köşe Yazarı

Aydın için her güzellik benim şiarımdır. Çünkü AYDIN’ lı her türlü güzelliği hak eden bir toplumdur. Bu tarihin her kesiminde böyle olmuştur. Böyle olamaya da devam edecektir.

Ancak son günlerde sürüp giden büyük şehir tartışmalarından AYDIN’lı ne kadar haberdardır. Onun fikrine hiç itibar eden olmayacak mıdır. Aydın halkı bir oldu bitti sonucu büyük şehir yaşamına mahkum edilecektir. Yasa neyi getirip neyi götürecektir. Nasıl bir yasa neyi amaçlayarak yapılmaktadır. Bunlar henüz bilinmeyenler olarak ortada durmaktayken bu tartışma niye ? Ancak bu taslak yasanın şartları olarak kulağımıza gelenler ise pek de hoş şeyler değil. Mevcut büyük şehir belediyesi kanununa atıfta bulunularak konuşulduğunu zannediyorum.

Deniliyor ki 50 000 nüfusun altında olan yerleşim yerlerinde belediyelikler kalkacak.

Bu haliyle o zaman 4 belediye kalıyormuş, bunlarda Kuşadası, Söke, Aydın ve Nazilli imiş.

Bütün kasaba ve köyler büyük şehrin mahallesi olacakmış.

Büyük şehir belediyesi olunca mesela; Nazilli belediyesinin 2,5 milyon geliri büyük şehir belediyesine gidecekmiş, bunun yanı sıra Nazilli belediyesinin hazineden nüfusuna göre aldığı 2 milyondan % 20 sine yine büyük şehir belediyesine verecekmiş. O zaman şu anda 4,5 milyon ile yürütülen Nazilli belediyesi 1,6 milyon ile yürütülecekmiş. Bu sadece Nazilli belediyesi için değil Tüm yerleşim yerleri için böyle.

 Ayrıca Köyler bundan böyle büyük şehrin mahallesinde oturdukları için şimdiye kadar ödemedikleri emlak vergisi ödeyecekler, Büyük şehir belediyesine bazılarının deyimi ile büyük şehir olunca cazibe merkezi olacak olan aydın büyük şehir belediyesine su parası verecekler. Benim köylü vatandaşım büyük şehir belediyesinin mahallesinde oturduğu için evinin altında ve yanında hayvan bakamayacakmış. Kurulması muhtemel hayvancılık organize sanayi bölgelerine götürecekmiş. Ooooohhh ne modern hayat, yan gel keyfine bak. Hayvancılık filan da neymiş canım, sen artık köylü değilsin büyük şehir belediyesinin mahallelisisin. Geçim parasını kim verecek. E canım büyük şehir belediyesinin mahallesinde oturuyorsun ya gidip paralı birinin merdivenlerini bulur isen siliveririsin. Yevmiye’ni de buradan doğrultursun.

Kasabalı mı o da ne ? Nerden çıktı şimdi bu. Büyük şehir belediyesinin mahallesi oldun ya daha ne istiyorsun. Sende artık büyük şehirlisin. Kasaba belediyesi de ne oluyormuş. Onu zaten kapattık gitti.  E çalışanları ne olacak, yani Belediyelerin personelleri ne olacak. E kapatılan ve özelleşen personeller ne oluyorsa onu da o olur canım. İş yeri kapanmışsa iş de kalmamış demektir.

Değerli hemşerilerim AYDIN ilimiz havasıyla suyuyla toprağıyla tüm dünyanın zamanla göz diktiği bir tarım kentidir. Dolaysıyla tüm AYDIN ovası gece yüksek bir yerden baktığınız zaman sanki büyük bir İstanbul şehri sanırsınız. Her taraf ışıl ışıl sanki ayrı ayrı köyler değil birbirine bağlı sanırsınız. Yani yerleşim ile tarım iç içen yaşanan bir vilayettir. Siz burasının bir yerleşim birimi, büyük şehrin bir mahallesi dediğinizde hayvancılık ve tarım yapma kardeşim bu ilde kapatıldı demektir. Eğer maksat bu ise mesele yok. Ancak bunu da oldu bittiye getirmeden Aydında yaşayan insanlara sorulması yani referandum yapılması gerekmez mi? Ben şahsen referandum yapılmasını halkımıza sorulmasını isteyenlerdenim. İnşallah bir oldu bittiye getirilip, sıkıntılara yol açacak bir yola girilmez. Kalın sağlıcakla, güzel Aydın’ımın güzel insanları. Bu arada Ramazanınızı ve bayramınızı tebrik ediyorum.

www.aydinozel.com Mustafa ÇAKIR