• Aydın19 °C

Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

11 Ocak 2010 Pazartesi 02:49

Bekir YÖRÜKOĞLU

 “GAZETECİLER GÜNÜ”

1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Sendika binası önünde toplanarak Vilayet'e kadar bir yürüyüş yaptılar. Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika'nın öncülüğünde, “BASIN” adıyla kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar. O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, "bayram" olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılmaya başladı.

            İleriki aşamalarda pek çok gelişim ve dönüşüm sonucu basın, tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi ülkemizdede “dördüncü kuvvet” olarak çok önem arzeden bir güç haline geldi.

            Bu güc;

Elinde bulunduranların düşüncesine, niyetine, görüşüne, ahlakı yapısı ve anlayışına göre zaman zaman, toplumu yönlendiren, doğruları gösteren bir kılavuz olduğu gibi, bazende kendini bilmez, art niyet taşıyanların eline geçtiği zamanda insanı ve toplumu linç eden “ateşli silaha”dönüşür.

            Hele hele bizim gibi demokrasiyi tam “özümseme aşamasında” olan toplumlarda bu dördüncü kuvvet çok önem arz etmektedir.

            Basının en önemli görevleri arasında yer alan, doğru ve yansız haber ilkesi çiğnendiği zaman ve bu ilke bazı kişi ve kurumları yok etmek, sindirmek amacıyla yapıldığı zaman o medya “atom bombasından daha tehlikelidir.”

            Türk medyası dünya medyasından biraz farklılık arz etmektedir.Bazı medya kuruluşları, basın yayın yanında, inşaat, taahhüt,…vs.de holdingleşerek diğer işlerlede uğraşmaktadırlar.

Kartelleşmiş olan bu basın kuruluşları, kendi holdinglerinin menfaatlerinden başka bir şey düşünmeden sahip olduğu basınıda bu “sufli amaçları” doğrultusunda kullanmaktadırlar.

Basının etki alanının genişlediğini yerel seçimlerde hepimiz gördük. Nasıl olsa elimde medya gibi bir güç var, istediğimi yönlendiririm, istediğimi yazarım, amacıma eninde sonunda kavuşurum düşüncesiyle hareket etme alışkanlığını devam ettirme arzusunda olanlar var.

Şu tesbitide yapmamız yerinde olur sanırım…

Eskisi gibi medyayı elinde bulunduran tek bir güç yok artık. Medyadada rekabet söz konusu, sizin yazdığınızın doğru olup olmadığını kontrol eden, araştıran ve doğrular peşinde koşan diğer medya gruplarıda var…

Hükümetin icraatlarını benimseyen medya kuruluşları olduğu gibi, icraatları beğenmeyen medya patronlarıda var.

O zaman ülkemizde basın dengesi kurulmuşa benziyor. Hiç kimsenin kimseyi önceden olduğu gibi linç etme şansı ve imkanı yok gibi…

Bu durumu göremeyen bazı basın patronları, eskisi gibi durumdan vazife çıkarma alışkanlığını devam ettireceğini sanıyorlar ama bu kez tökezlediler. Kafaları hiç ummadıkları şekilde sağlam kayaya çarptı.

Ülkemizin demokratikleşmede kateddiği yolu; haberleşme, doğru bilgiye ulaşma, hak ve hukuka riayet gibi konularda da epeyce kateddi.

Hedefleri doğru ve yansız haber yazmaktan uzak, sadece bir takım çıkar çevrelerine hizmet etmek amacına yönelen basına rağbet devri sona eriyor.

Bundan sonra ya dosdoğru, çarpıtmadan haber yapacaksın yada art niyetli haberler yazmaya devam ederek kendi sonunu eninde sonunda getireceksin. Bunun başka üçüncü yolu yok…

Ama toplumumuzun beklentisi, doğru ve gerçekleri hiç çarpıtmadan, patronunun istediklerini değil hakikatleri yazan gazetelerin,dergilerin ve tv.lerin olması ve yaşamasıdır.

Yerel basına gelincede;

Zaman zaman bazı ulusal basın organlarında yaşananlar bir kısım yerel basın organlarında da yaşanmaktadır. Özellikle suni gündem oluşturmakta bu yerel basın organları çok işlev görmektedirler.

Yerel seçimlerde Başkan adaylarının tanıtımı ve organizasyonlarında bazı yerel medya mensupları biz  tasvip etmesekte, benimsemesekte görev almışlardır. Görevleri esnasında diğer rakip adaylar aleyhine yıkıcı, linç edici; basın ahlak ve ilkelerine uymayan davranış sergilemişlerdir. Bu tip davranışlar demokrasimiz ve çağdaşlaşma anlamında önemli kazanımlar olmamıştır.

Bizim yerelde görev alan meslekdaşlarımıza tavsiyemiz, yazdıkları yazılarda ve haberlerde mutlaka doğru ve kesin bilgiye ulaşmalarıdır. Eğer bir konu hakkında ( son günlerde bir takım yerel gazetelerde sık sık çıktığı gibi) yarım yamalak ve ilgisiz kişilerin görüşü doğrultusunda hareket edilirse ve o bilgi doğruymuş gibi kamuoyuna lanse edilirse basın adına utanç verici olur.

Temennimiz odur ki, yerel basın organlarının, bir takım çıkar çevrelerinin oyununa gelmeden dimdik ayakta durmalarıdır.Bu dileklerimle tüm basın mensuplarının “gazeteciler gününü” kutluyorum.

Bu yazı toplam 790 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim