• Aydın7 °C

Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

DİVANÜ LÜGATİ’T - TÜRK VE KAŞGARLI MAHMUD

23 Ocak 2012 Pazartesi 03:53

Bekir YÖRÜKOĞLU

“DİVANÜ LÜGATİ’T-TÜRK VE KAŞGARLI MAHMUD”

Divanü Lügati't-Türk "Türk dilleri Kamusu (Sözlük)"),Kaşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında yazılan Türkçe - Arapça bir sözlüktür.

Türk dünyasının borçlu olduğu eşsiz bir esere imza atan Kaşgarlı Mahmud, zamanının içinde bulunduğu şartları iyi gözlemlemiş, olup-biteni iyi okumuştur. İleride Türk dünyasının başına gelebilecek muhtemel proplemleri, musibetleri veya sorunları, manevi gözüyle çok güzel değerlendirmiştir. Feraset sahibi olarak ilim ve itikad yönünden konuyu derinlemesine analize tabi tutarak, eşsiz eserini bizlere armağan etmiştir. Bizlere bu eseri kazandıran Kaşgarlı Mahmud’a ne kadar şükranlarımızı sunsak azdır. Dünyanın dört bir yanında türkce konuşuluyorsa, bilimde, edebiyatta, sanatta Türk dili doruklara çıkmışsa temelinde mutlaka Divan- Lügati’t-Türk’ten bir esinti vardır.

Divan- Lügati’t-Türk, Türkçe'nin bilinen en eski sözlüğü olup, batı Asya yazı Türkçesi hakkında var olan en kapsamlı ve önemli dil anıtıdır. El yazması nüshası 638 sayfadır ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin oldukça ayrıntılı Arapça açıklamasını içerir. Ayrıca Türklerin tarihine, coğrafi yayılımına, boylarına, lehçelerine ve yaşam tarzlarına ilişkin kısa bir önsöz ve metin içine serpiştirilmiş bilgiler mevcuttur. Sözlüğün elde bulunan tek yazma nüshası 1266′da Şam’da temize çekilmiş ve 1915′te İstanbul’da Ali Emiri Efendi  tarafından tesadüfen bulunmuştur.

Türk yazı dillerinin, lehçelerinin ve ağızlarının dil özelliklerini belirleyen, söz varlığını derleyerek bir araya getiren Kâşgarlı Mahmud kendisine sonsuz bir ün, bitmez tükenmez bir kaynak sağlaması dileğiyle elde ettiği bu bilgileri yazıya geçirerek ortaya koyduğu eserine Divanü Lugati’t-Türk adını vermiştir.

Döneminin yazı dilinin dil bilgisi kurallarını ve söz varlığını eserinde toplayan Kâşgarlı Mahmud, bu ölçünlü dil çerçevesinde diğer Türk topluluklarının ağız özelliklerini hem ses hem de söz varlığı bakımından ayrıntılı biçimde ele almıştır.

İstanbul Millet Kütüphanesinde bulunan elimizdeki tek nüshanın son sayfasında verilen bilgiden Kâşgarlı Mahmud’un Divanü Lugati’t-Türk’ü 25 Ocak 1072 günü yazmaya başladığı, 10 Şubat 1074 günü tamamladığı açıkça anlaşılmaktadır.

“Türk sözlükçülüğünün temelini, hazırladığı bu mükemmel eserle atan Kâşgarlı Mahmud, Divanü Lugati’t-Türk’ü sekiz ayrı bölümden oluşturduğunu belirtir. Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar güçlü bir dil olduğunu ortaya koymak amacıyla Divanü Lugati’t-Türk’ü kaleme alan Kâşgarlı Mahmud’un bu nedenle eserinin bölümlendirmesini Arapçanın dil bilgisi özelliklerine göre yaptığı görülür.”

Kâşgarlı Mahmud sekizinci bölümün hem de Divanü Lugati’t-Türk’ün bittiğini şu sözlerle açıklar:

“Hamdolsun âlemlerin Rabbi Allah’a… Hüseyin oğlu Mahmud der ki: Bu kitabı yazmaya başlarken Türk dilinin sözlerini toplama, kurallarını ve usullerini bildirme, ölçülerini açıklama, bölümlerini sıralama sözünü vermiştik. Bu sözümüzü yerine getirmiş, amacımıza ulaşmış oluyoruz. Gereksiz sözleri, fazlalıkları, kullanımdan düşmüş şekilleri kitabın dışında tuttum. Burada sona eren kitabımız sonsuza kadar varlığını sürdürsün. Hamd, ezelî ve ebedî olan Allah’a, salat ve selam Muhammed’e ve onun soyuna olsun…”

Divanü Lugati’t-Türk’ün sözlük bölümünü oluşturan bölümler XI. yüzyıldaki Türk dilinin söz varlığını gözler önüne seren eşsiz bir hazine niteliğindedir.

Kâşgarlı Mahmud’un Türkçeye en büyük hizmeti, yaklaşık bin yıl önceki Türk topluluklarının söz varlığını örnekleriyle ortaya koymasıdır.

“Söz varlığında genel Türk dilinde kullanılan sözler olduğu gibi Uygurların, Oğuzların, Türkmenlerin, Kırgızların, Çiğillerin, Yağmaların, Arguların ve diğer Türk topluluklarının kendilerine özgü sözleri de bulunmaktadır. Kâşgarlı Mahmud bununla da yetinmemiş, Türk lehçelerinin yanı sıra bu lehçelerin ağızlarında yerel olarak kullanılan sözlere de yer vermiştir.”

Kâşgarlı Mahmud, yirmi boydan oluşan Türklerin kökünün Nuh Peygamber’in oğlu Yafes’e ve onun oğlu Türk’e dayandığını yazmaktadır. Bu durumun İbrahim Peygamber’in oğlu İshak’a, İshak’ın oğlu Esav’a ve onun oğlu Rum ve Rum’dan gelenlerin soyunun adlandırılmasına benzediğine dikkat çekmektedir.

“Bugüne kadar tam metni Türkiye Türkçesine, Özbek Türkçesine, Kazak Türkçesine, Yeni Uygur Türkçesine, İngilizceye, Çinceye, Farsçaya ve Azerbaycan Türkçesine çevrilen ve dokuz ayrı yayımı gerçekleştirilen Divanü Lugati’t-Türk, pek çok bilimsel araştırmaya ve çalışmaya konu olmuştur.”

“Türk dilinin hangi dönemini, hangi konusunu işlerse işlesin her yayında mutlaka Kâşgarlı Mahmud’un ve Divanü Lugati’t-Türk’ün adına rastlanır.

İşte bu nedenle Kâşgarlı Mahmud Türklük biliminin kurucusu, Türk dünyasının ilk dil bilgini, ilk derlemecisi unvanını kazanmıştır. Eseri Divanü Lugati’t-Türk ise her okuyuşunuzda Türk diline, Türk edebiyatına, Türk kültürüne ait yeni bir şeyler bulacağınız büyük bir kültür hazinesidir. Türk soylu halkların ortak atasıdır Kâşgarlı Mahmud…  Türk lehçelerinin kökleridir Divanü Lugati’t-Türk…”

Günümüzde genç nesillerimize, üniversite öğrencilerimize, yazarlarımıza, bilim adamlarımıza velhasıl hepimize düşen görev, geçmişte yaşayan türk büyüklerinin yaşantılarını, duyarlı oldukları hususları, ortaya koydukları düşüncelerini anlamak, en azından onlarla bitmek tükenmek bilmeyen bir gönül bağı kurmak önceliklerimiz arasında olmalıdır.

Evlatlarımıza, beklenmedik olaylar karşısında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini öğretmek, hızla değişim ve dönüşüm yaşayan dünyada biz neredeyiz ? geçmişle kıyaslandığında yerimiz neresi olmalıdır ? gibi soruların cevaplarının geçmişimiz araştırıldığında buluna bileceğini, bu işinde ecdadımızı sevmekten geçtiğini durmadan bıkmadan anlatmamız gerekmektedir.

Bu yazı toplam 2174 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim