• Aydın22 °C

Figen Yıldırım CİVAN / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Figen Yıldırım CİVAN / Köşe Yazarı

DÜŞÜNÜN

15 Aralık 2009 Salı 23:38

Biz/bize düşünmek...... 

Yoksullar için zenginlerin kapısını çaldığı düşünülür; tam tersine zenginin dilendiği kapı sayısı yoksulun dilendiğinden daha çoktur. Dilenenlerin zengin olduğu dünyaya bakın! ... 

Usta ustalığını “ekmeğim elimden alınır” korkusu için öğretmez: çırak daha çok çalışarak ustasını geçtiğinde şaşıran yine ustası olacaktır. Doğru bildiklerinizi öğretin. 

Akıntıya kürek çekmek, daha büyük akıntının karşısına daha büyük güçle çıkılmasını gerektirir. Yaşadığımız dünyada her zorluğu göğüsleyeceğiz diye bir kural yoktur. 

Hiç düşünmemek, düşünürken daldan dala atlayan düzensiz düşünmekten daha iyidir; sonuçta gereksiz enerji tüketmekten kaçınmış olursunuz. Ense göbek şişirenlere bakın... 

Yaşadığımız her yaşın kendine özgü ayrıcalıklarına hiç birimiz dikkat etmeden yaşarız. Çocukken çocukluğumuzun bilincinden, yaşlanınca yaşlının fiziksel gücünden yoksun... 

Dinleyerek öğrenme alışkanlığı esaslı konsantrasyon gerektirir. Öğrenmek istediğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz; yeter ki, öğrenmek isteyin. İstemek yapmanın yarısıdır. 

Sürekli şikayet eden, mızmız bir yaşam tarzından, yoksul ama gururlu bir yaşam biçimi çok daha anlamlıdır. Zenginin arsızlığını, fakirin asaletini izlemeniz gerekir! . 

İnsan bolluk ile kıtlığın orta noktalarında bir yaşam sürmelidir ki, yaşamı hangi yöne kayarsa kaysın yeni durumuna kolayca uyum sağlayabilsin. Yaşamsal denge hali........ 

Tüm insanlığın tek bir amacı vardır; kendilerine ve gelecek kuşaklara daha iyi bir yaşam sunabilmek. Bizim anlayışımız kendi keyfimize bakmaktır! 

Baktığını görmeyen, söyleneni anlamayan birisi yerine, gören, düşünen, anlayabilen birisi olmak yaşamsal büyük bir başarıdır. Bilginin, birikimin gerekliliği.......... 

Mutlu ya da mutsuz olduğunuz yolun, başkalarının değil sizin kişiliğinizden geçen bir yol olduğunu düşünün. Kişilik ve benlik üzerine kavram yeteneği...... 

Anımsama ve unutkanlık olmasaydı, insanın nasıl mutlu olabileceğini düşünürdüm. Unutmak Tanrının insanlara sunduğu en büyük iyilik olsa gerek. 

Sevgi, avuçlarımızdaki su gibi buharlaşıp gitmeden içebiliyorsak onun sevgi olduğunu kolayca anlayacağız. Sahip olduklarımızın farkına varmak yaşamın zorunlu gereğidir. 

Dostluk, sevgi ve barışın kurulması kadar, onun korunması da emek ve özen ister.

 
Bu yazı toplam 719 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim