Ahmet SAKAR / Köşe Yazarı

Ecyad Kalesi, Kâbe'nin asi kabilelerden savunmasına yardımcı olmak üzere yapılmış, I. Dünya Savaşı'nda Türk Garnizonu olarak kullanılmıştır. Kâbe’ye hâkim bir tepede 23 dönümlük arazi üzerine inşa edilen kale Ocak 2002'de Suudi Arabistan hükümeti tarafından yerine otel yapılmak için yıkılmıştır. Kalenin yıkılmasıyla Mekke'deki 500 yıllık Türkhâkimiyetinden geriye, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit tarafından Kâbe’nin etrafında inşa edilen revaklar dışında eser kalmamıştır. OlayTürkiye'de tepkiyle karşılandıysa da kalenin yıkılmasına engel olunamadı.

Böyle diyor Vikipedia…

Geçen haftalar içerisinde de bu kalenin kışlasının yıkılacağı haberleri geçti. Fakat çok yoğun gündem maddelerinden dolayı hak ettiği ilgiyi kamuoyu tarafından görmedi.

Sayın Başbakanımızın, zaman zaman yaptığı konuşmalarının bir bölümünü, bugün Moğolistan sınırları içinde kalan Orhun Abidelerinde yaptığı çalışmalara ayırdığını biliyoruz. Oradaki ata yadigarı, o çok değerli tarihi eserlerin, gelecek nesillere ulaşabilmesini sağlama adına hükümetimizin yaptığı bu çalışmaların takdiri, şüphesiz halkın gönlünde saklıdır.

Umarım hükümetimiz, 2002’de oldubittiye getirilerek yıkılan Ecyad Kalesine ait kışlanın bu sefer bir oldubittiye getirilerek yıkılmasını engellemek adına gerekli diplomatik girişimlerde bulunur.

Üç kıtada bıraktığımız asil izlerimiz; kadir kıymet bilmeyen zihniyetlere teslim edilmemeli ve bu medeniyet yıldızlarımıza büyük bir hassasiyetle sahip çıkılmalı. Mostar Köprüsü ile Ecyad Kalesi’ni yıkan zihniyet aynı. Buram buram Osmanlı kokan bu eserlere değen kanlı eller, Türk medeniyetinin seyir defterini kana bulamıştır.