Hakan DEMİR / Köşe Yazarı

Herhalde hepiniz şaşırmışsınızdır.Ondan dolayı da bütün yazıyı okumuş olabilirsiniz yazının başlığından dolayı. Evet bizim en büyük düşmanımızı merak ediyorsunuz tabiki. Aslında herkes kendi tecrübe ve bilgi birikimine göre bir düşman tespit etmiştir. Benim tecrübe ve bilgi birikimime göre en büyük düşman önyargıdır. Aslında böyle bir yazıyı kaleme almayı düşünmüyordum. Ama geçen yazdığım yazıya bir eleştiride bulunulmuş.Ondan dolayı biraz da çeşitli siyasi görüşteki kardeşlerimize hitaben bir yazı yazmak istedim.Ben, insanların farklı yaratıldığına ve farklı düşünce sahibi olduklarına gönülden inanmış biriyim.Bunda da her zaman bir bereket ,bir güzellik olduğuna inanırım.Gelelim geçenki yazıma yapılmış eleştiriye.Değerli kardeşim demiş ki referanduma sunulacak olan anayasa yargıda siyasallaşmayı getiriyor.Kıymetli okurlar bu eleştiriyi ben kuru bir önyargıdan kaynaklanmış olarak kabul ediyorum.Çünkü şunu söylemek gerekir ki bu ülkede gündemi az çok takip eden birisi -yanılmıyorsam 80’li yıllarda -Mehmet Moğultay döneminde yapılan kadrolaşmayı iyi bilir.5000 kişinin nasıl adalet bakanlığına alındığını ve onların nasıl işler yaptıklarını herkes bilir.Yazıyı okuyan her kardeşim açıp gazete arşivlerini karıştırabilir.Bu gün görevini yerine getirmeye çalışan ,çok kıymetli basın mensuplarını, hangi yargı mensubunun nasıl baskı altına almaya çalıştığını sanırım izah etmeme gerek yok.Baskı altına almaya çalışan yargı mensuplarının da kim döneminde alındığını da sanırım yukarıda anlattım.İşte yazının başlığının sebebi ondan dolayı en büyük düşman.Ben iyi bir politika ile ister MHP gelsin ,ister CHP gelsin, ister BBP gelsin fark etmez.Hepsine oy veririm.Hepsi ülkesini sevdiği sürece benim için değerlidir.Ama şunu merak ediyorum ki ,saydığım siyasi görüşleri taşıyan kişiler aynı yürekliliği, ülke için güzel politikalar üretmek şartıyla benim taşıdığım görüşe sahip çıkarak gösterirler mi?Bu yapılan eleştiriye bakılacak olursa cevap “hayır” olacak.Neden mi?İşte tek sebebi önyargılar.Çok kıymetli okurlar dünya değişiyor,Türkiye değişiyor.Değişmeyen sadece ve sadece değişime ayak direten ve enerjisini bunun için sarfedenlerdir. Ama aslında onlar bile değişiyor.Fakat bunun farkında değiller.İşte bu değişkenler bilmecesinde mutlaka ama mutlaka önyargılardan kurtulmalıyız.Çünkü her şey değişirken biz hala eski düşüncelerimizi değiştirmezsek çok ciddi kayıplar yaşarız.O çok kıymetli enerjimiz de bu gereksiz yolda heba olur gider.Ben sözü şuraya getireceğim ki takım tutar gibi siyasi parti tutulmaz.Yıllardır desteklenen partiler artık bu işi iyi götüremiyor olabilir.İnsanlar her zaman hata yaparlar.Güzel politika üreten hangisi ise ona hak vermek gerekir.Şahıslar değil politikalar önemli olmalı demokrasilerde.Yoksa kaybeden halk olur,biz oluruz.Hiç kimseye ve hiçbir şeye karşı önyargılı olmamalı.Önce ülkemizin ,milletimizin sonra kendimizin menfaatini düşünmeliyiz.Yani bu işi parti meselesi olarak değil politika meselesi olarak ele almalı.Güzel işler yapan kim olursa olsun önyargıdan kurtulup onu alkışlamak her zaman bizim menfaatimize olur. Yaşadığınız hayatta önyargılardan kurtulmanız dileğiyle hepinize bir başka yazımda buluşmak dileğiyle hoşçakalın diyorum. B HAKAN DEMİR