Ali NARİN / Köşe Yazarı

Ak parti il danışma toplantısından şunu gördüm ne yaparsan yap nasıl bir iyi niyet sergilersen sergile ‘’imanla yalan bir arada durmaz’’ dedim ve evime gelerek bu düşünce ile gece başım yastıkta aklıma birer birer kareler düşmeye başladı…

Tazimattan meşrutiyet meşrutiyetin cumhuriyete ne yaparsan yap ne düşünürsen düşün sadece kulla kulluk edenler kazanıyor hakikat susturuluyor.

 Yanılmıyorsam Bursa'daydı. İmam-Hatip Lisesi önüne polisler barikat kurmuşlardı. Panzerleri, çevik kuvvet ekipleriyle. Başörtülü almayacakları. Küçük bir kızımızı polis kovalamaya başladı. Panzer arkasındaydı ve yola fırladı yavrucak. Gelen kamyonun altında kaldı. Bir bacağını kaybetti. Şimdi nerededir bu yavrucak. Allah yolunda bacağını feda eden bu yavrucağı kaç kişi hatırlıyor. Ben unutmadım, unutamadım. 

1987 yılında bir fotoğraf karesi iman edenlerin yüreklerini yakmıştı. Ankara İlahiyat Fakültesinin kapısı önünde; iki polis, iki başörtülü bacım.

Bacımın biri gözyaşları içinde polise bir şey anlatmaya çalışıyor.

Diğeri ise hemen orada parkemmiş bir reno aracın ön kaputuna kapaklanmış hüngür hüngür ağlıyor.

İ.Ü. Tıp Fakültesinde başörtülü laborant bir hanım bacım, laboratuarda bulunduğu sırada kapı kilitleniyor. Kasıtlı olarak. 24 saat hapsediliyor. Sadece başörtülü olduğu için...

Cumhuriyet üniversitesinde hemşirelerin kep giyme töreninde yetkililerin gözleri önünde hem cinsi tarafından tacız edilen bacınızın düştüğü durumu hala gözerimini önünde gitmiyor…..

Ya Nuray Canan Bezirgân bacım... Ders sırasından polis zoruyla kaldırılıp koluna kelepçeler takılıp hapishaneye götürülmesi hadisesi...

Sadece başörtülü olduğu için...

Milletimizin oyu ile seçilip parlamentoya giren Merve sefa kavakçı kardeşimizin uğradığı muamele sızlayan vicdanımı hala dindirmiş değil…

Bir alevi kardeşiniz olarak acizliğime, bir şey yapamadığımdan kendime kızıyorum… 

Bacılarım Allah'ın hükmünü uygulamak adına hiç bir kıvırmaya gerek duymadan zulmün üstüne yürürken ve zulme maruz kalırlarken; erkekler zulümden ne kadar kenarda durursak kardır diyerek Allah'ın hükümlerini zalimlerin hoşuna gidecek şekilde yamulmakla meşguldüler o zamanlar...

ve yamultulan o İslam'a şimdi kimi hanım kardeşlerimiz de tabi olmuşlar.. peruklar, giyinik çıplak tanımına uygun güya örtünmeler....

Dağdan bağa inenler milletin yolumuza kül döküyor.

Öz vatanımda benin ayak izlerim taşralı gözüküyor…

www.aydinozel.com