Ahmet SAKAR / Köşe Yazarı

Adına “devlet terörü” diyebileceğimiz davranışlarıyla İsrail Devleti, bana kalırsa Eski Ahit başta olmak üzere, kutsal kitapların ve metinlerin haber verdikleri sona doğru yaklaşıyor.

                İsrail Devleti, bir din devletidir. Siyonist zihniyetle yorumlanmış Yahudilik onların dünyaya baktığı ve dünyayı yorumladıkları penceresidir. Geçenlerde özel bir tv kanalında izlediğim Yahudi din adamları, her gün İsrail Devleti’nin yıkılması için dua ettiklerini samimiyetle ifade etmişlerdi. Çünkü aklıselim bu din adamları bütün bu yaptıklarıyla İsrail Devleti’nin kendi sonunu hazırladığını biliyorlardı.

                Çok fazla mistisizme gömülmek istemiyorum. Ama bir referans olarak kullanacak olursak, bizim kendi kitabımızda, Yahudilerin lanetlendiğinden ve onlara en büyük ceza olarak, yeryüzünün en güçlü kavminin başlarına bela olarak verileceği meyanında bahisler geçmektedir. Hakeza Eski Ahit’te de kıyamete yakın bir zamanda, Yahudilerin; Araplar ve Nuh’un çocuklarıyla(Türkler) savaşacağının ve bu savaş sonunda Yahudilerin yok olacağının bahsi geçmektedir.

                Fakat günümüz uluslar arası siyasi konjonktüre gelecek olursak, İsrail Devleti’nin son 10 yıl içinde inanılmaz güçlü bir dış siyaset izleyen Türkiye’yi bölgede kendine rakip olarak tayin ettiği anlaşılıyor.

                Türkiye’nin tarihi misyonu yüklenme çabası, İsrail Devleti’nin çıkarlarıyla çakışıyor. Bütün sürtüşmenin temelinde yatan sebep budur. Türkiye özellikle rahmetli Bülent Ecevit’ten bu yana bu misyonu yeniden yazmaya başladı. İlk çakışma meşhur tezkerenin kabul edilmemesiyle yaşandı. Bu tezkerenin kabul edilmeyecek olmasının temellerini de rahmetli Ecevit atmıştı zaten.

                Rahmetli Necip Fazıl İsrail Devleti’ni, “yumurta pişirmek için dünyayı bile yakar” diye tanımlamıştı. Şunu çok iyi bilmemiz lazım ki, bütün bu yaşananlar aslında bir maskelemedir. Gazze veya Filistin olgusu bir maske çalışmasıdır. Arka planda, Siyonizm’in ne düşündüğü ortaya çıkmaya başlamıştır. Buradan bir ayetle İsrail Devleti’ne seslenmek istiyorum. “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır”. Onları kendi dinlerine ve “on emir’e” davet ediyorum.

                Umarız onların bu inanılmaz ihtirasları, bizim başımıza bela olmaz. Allah milletimizi ve devletimiz korusun.