Adnan AYTAŞKIN / Genel Yayın Yönetmeni

Değerli okurlarımız bugünkü yazımda insanların hayatları, hayat şartları, hayat standarları, hayat felsefeleri, değerleri gibi konulara değineceğim.

İnsanoğlu hayatını yaşarken etki ve tepki noktaları nelerdir.

Kim daha özgürdür, kim daha mutludur, kim daha popülerdir, kim daha eşrefi mahlukat tır veya tam tersi bu konu üzerine düşünelim.

Büyük insan, büyük adam, derin kişilik gibi beyefendi, hanfendi tabirlerinin kullanıldığı insanlar üzerine yazacağım.

İnsanoğlu yaşadığı hayatta bu dünyada sadece kendisinin yaşadığını veya dünya kendi etrafında dönüyor sanabilir ancak kimse kusura bakmasın ben bunlara kendini kandıran mutsuz insanlar diyorum.

Şimdi mesela çok büyük bir makam sahibi olduğunu düşünen insanlar var, bu insanlar bu hayatı yönlendirdiklerini emri altında çalışan insanların küçük beyinli insanlar olduklarını ona hizmet etmek için yaratıldıklarını zannedebiliyorlar. Öyle büyüktür ki onlar başkalarının hayatı onlar için 2 saniyede karar verilen çok basit birer kukla gibi kullanılmaya müsaittir.

Makam gücünü kullanarak yaptıkları işleri kendi insani vasıflarından zannederler ki ben onlara ahmak diyorum gülüp geçiyorum.

Birde çok büyük maddi servet sahibi olan insanlar vardır hayatımızda. Onlarda herşey parayla çözebileceklerini, başka insanlara para gücüyle her türlü işlerini yaptırabileceklerini zannederler. Hatta daha da kabalaşıp paralarıyla yaptırdığı işleri, verdiği emirlerin yerine getirilişini kendilerini daha üstün insan olarak görmeye kadar götürebilirler. Çevresinde onu sömüren yalaka takımını kendi adamıymış gibi zannedip, onların oyuncağı olmaktan kendisini hem alamayıp hemde çok sevilen çok büyük değerli olduklarını zannederler.

Ancak aslında O benim arkadaşım, o benim dostum, o benim kankam, o benim adamım, o bizden, gibi saçmalıklarla her türlü işte tek telefon kadar güçlü olduklarını zanneden zavallılardır.

Şunu belirtmek istiyorum şereften yoksun birilerinin kapalı odalarda, yalakalarıyla yada şerefdaşlarıyla oturup başka insanlarda, başka hayatlarda çok etkili olabilecek kararlarını fütursuzca almaları ne kadar vefalı olduklarının ispatıdır.

Ancak vicdanları kararmış, kurtarılmış hayatları olduğunu düşünen bir kısım makam, para yada başka güç sahiplerine acıyor, herkesin onlar kadar insan olduğunu, herkesin hayatının onların hayatları kadar değerli olduğunu bugün anlamasalarda birgün anladıklarında geç olacağını söylemeden geçemeyeceğim.

Saygı, Sevgi ve Hürmetlerimle...

www.aydinozel.com Adnan Aytaşkın Genel Yayın Yönetmeni