Adnan AYTAŞKIN / Genel Yayın Yönetmeni

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Yüksel Adıbelli nin, ''Üniversitelerimiz konuşmuyor, öğrencilerimiz konuşmuyor. Sizin iktidar ya da muhalefet dönemlerinizde ikisi de konuşuyordu'' şeklindeki sözleri üzerine Demirel, şunları kaydetti:

"Benim şikayetim de o zaten. Yani bir ülkenin üniversitesi konuşmayacak da kim konuşacak. Aynen sizin yaptığınız şikayeti üniversitenin kendisi de yapıyor. 'Aman dokunmasınlar bize, karışmayalım, etmeyelim. Efendim siyasi iktidar YÖK ü ele geçirmiş, siyasi iktidar şurayı ele geçirmiş, siyasi iktidar burayı ele geçirmiş. Eğer onlara ters düşen bir şey olursa insanlar zarar görüyor' şeklindeki kanaat yaygın. Bunlar iyi şeyler değil. Bunları kabullenmek de iyi şeyler değil."

Sayın eski Cumhurbaşkanımız döneminde herkes istediği gibi konuşuyordu evet çünkü sadece konuşuyorlardı. O dönemde ülke menfaatlerine yönelik şuanki Hükümetin 10 da 1 i oranda bile ülke ileriye gittiğini düşünmüyorum.

Eğitim İş Sendikası da adı üstünde Eğitim Sendikası ancak Eğitim sisteminin bozukluğu nun düzeltilmesi, Sistemin daha ileriye götürülmesi yerine ayrıntıya takılarak ideolojik konular üzerine yoğunlaşmasına anlam veremiyorum.

Sayın Eski Cumhurbaşkanımız Üniversitelerdeki Türban konusuna da değinmiş. Demiş ki :

"Eğer Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları bir şey 'olmaz' diyorsa o kanunları bir kenara atıp olur hale getirmek mümkün değil. O kanunları değiştirmeleri lazım. Kanunları değiştirmeden eğer kanunlar aşılıyorsa o kaosa götürür Türkiye'yi."

Ancak bizim ülkemizde kanunların neye göre işlediğini anlamak zor zaten, geçmişte Öğrenciler Türbanla Başörtüsüyle Üniversitelere giriyordu sonra YÖK Başkanı nın canı isteyince Türban ile giriş yasak oldu. Yani kanun değişmeden 'olmaz' hale getirildi. Kaos oluşturuldu. Şimdi de zamanında yapılan bu yanlışı düzeltmek için maalesef yine kaos olacak.