• Aydın17 °C

Figen Yıldırım CİVAN / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Figen Yıldırım CİVAN / Köşe Yazarı

ŞEHİT BABASINDAN MEKTUP

20 Haziran 2010 Pazar 23:47
ŞEHİT BABASININ BAŞBAKANA MEKTUBU(!)
Hüseyin Yardımcı isimli şehit babasının Başbakana yazdığı bu mektup bu gün posta kutuma düşmüş ve sizlerle paylaşmak istedim.
***********************

Teşekkürler Sayın Başbakanım…
Bana bu yazının sonunda okuyacağınız şiiri yazmama ilham verdiğiniz için.
Nefret nedir bilmeyen ruhuma son bir yılda nefreti öğrettiğiniz ve her gün seyrettiğim haberlerde artık hiçbir şeyin beni şaşırtmamasını sağladığınız için.
Bu akşam bana televizyonda bir şehit annesinin “Arif’im nerde” diyen feryadını dinlettiğiniz için…
Vatani görevini yapan ve bir bacağını kaybeden bir gazinin protez bacağını çıkartıp benim gururum bu diyerek feryat edip kendisine verilen gazilik belgesini yere fırlattığını görmemi sağladığınız için…
Yüzünün büyük bir kısmı yanık ve parçalanmış olan diğer bir gazinin benim gururum bu diyerek yüzünü gösterirken gözümden süzülen yaşlar için…
“Onları affediyorsunuz elleri kolları serbest dolaşıyorlar benim oğlum toprak altında onu da affedin bana gelsin” feryadını atan “Ana”nın kanlı gözyaşları için…
Bizim vergilerimizle bizden topladığınız paralarla 34 teröriste Cumhuriyet şenliklerini aratmayacak havai fişek ve lazer gösterileri eşliğinde kahraman nidalarıyla kendilerini adam sanmalarını sağladığınız için…
100,000 Kürt kökenli TÜRK vatandaşının zafer nidaları ile dans etmelerini ve yapmış oldukları miting’i Kürdistan Milli Marşı eşliğinde sonlandırırken, PKK bayraklarını TÜRKİYE semalarında dalgalandırdığınız için…
Tüm ŞEHİT ve GAZİLERİMİZİ bu akşam bir kez daha şehit edip gazi bıraktığınız için…
Daha bitmedi sayın başbakanım…
Siz ve diğerleri sayın Öcalan diyor ya merak etmeyin biz o vatan hainine ve size içimizden her dakika sayıyoruz...
                Size kısaca kendimden ve atalarımdan bahsedeyim sayın başbakanım. Ben 400 yıl önceKaraman’dan Yugoslavya ya akıncı olarak gitmiş ve orada 400 yıl yaşayıp Balkan harbinde vatanını korumak için savaşmaya gelmiş babası Boşnak, annesi Arnavut kendisi önce TÜRK sonra Boşnak olan TÜRK vatandaşı Hüseyin’im.
Her şeyden önce vatan ve Türkiye diye büyütüldüm. Türkiye’mi Anamdan Avradımdan, Oğlumdan, Atamdan önde severek büyüdüm ve büyüyorum.
Nazım’ın Kadınlar şiirindeki;
“ Ayın altında kağnılar gidiyordu
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru”…
Mısralarındaki o kadınlardan birisi benim Büyük Halamdı. Büyük Amcam Çanakkale’de şehit düştü. Dedem bizi İzmir'den Çanakkale'ye savaşmak için 24 gün nasıl yürüdüğünün hikâyeleri ile büyüttü. Bize her zaman Vatan sevgisi aşılandı TEK VATAN... O da TÜRKİYE…
Biz hep önce TÜRK’ tük sonra Boşnak. Biz hiçbir zaman bölünmek, parçalanmak, ayrılmak, açılmak, kapanmak nedir bilmedik. Bunların konuşulduğu yerlerde bulunmadık… Komşum Rum’du, Sınıf arkadaşım Ermeni, En iyi arkadaşım Kürt, Eniştem Giritli, Mahallemizin Teyzesi Kavalalı, İlk Ustam Tatar, Dedem Boşnak, Büyük babam Arnavut, ilk sevdiğim Macar, Evlendiğim Giritli… Ama hepsi ilk önce Türk’tü.
Siz şimdi bizimle paylaşmadığınız bir karara varmışsınız adı "açılım".
Size benim çocucuğumun geleceği ile ilgili kararları alma yetkisini kim veriyor?
Siz hangi güçle bizimle paylaşmadan bu Vatan’ın geleceği ile ilgili bu kadar derin kararları alabilme yetkisini buluyorsunuz kendiniz de?
Size, sizin dilinizde sesleniyorum başbakanım.     Unutmayın sizden büyük ALLAH var…
Siz Hz. Ömer adaletini bilir misiniz başbakanım? Hani birisini hakkı yenildiğinde karar verecek iken kararı hakkı yenilene bırakan Hz. Ömer.
Peki siz bu dağdan inen şaklabanları affederken bu vatan uğruna evlatlarını düğün dernek askere gönderip ALBAYRAK’LI tabutlarla geri alan ANALAR’ DAN, BABALAR’ DAN izin aldınız mı? Siz bu insanların vebalini kaldırabilecek misiniz?
Bu akşam televizyonda Cemal Süreyya’nın şu şiirini okudunuz;
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum.
Yıkadılar aldılar götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum…
Şimdi ben size aynı soruyu aynı şiiri bir şehit anası ağzından okuyarak sorayım…
Sizin hiç oğlunuz hain bir kurşundan öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum.
Yıkadılar aldılar götürdüler.
Oğlumdan ummazdım bunu kör oldum…
Şimdi ben size soruyorum; sizin oğlunuz şehit düşseydi aynı kararı bu kadar rahat verip, dağdan inin gelin sizi kucaklayalım oğlumu öldürdünüz ama olsun unutalım der miydiniz?  Gelsinler diyorsunuz kan akmasın bir daha.
Sayın başbakanım biz küllerinden bir vatan yaratmış ecdadın çocuklarıyız. Şehidimizin ardından kan ağlar vatan sağ olsun deriz.
Bırakın o dağlarda kalsınlar o hainler biz onları o dağlarda gömeriz, ardından şehitlerimizin huzur bulmuş bedenleri ile gök kubbeyi başlarına yerle bir ederiz.
Bizim onların dönüşüne ihtiyacımız yok.
Ama durum başka siz merak etmeyin farkındayız…
Dünyanın en pahalı benzinini alıyoruz ağzımızı açmadık…
En fazla vergisini ödüyoruz ağzımızı açmadık…
Deprem oldu özel iletişim vergisi dediler vatan sağ olsun dedik…
Maaşımızdan %49 kesip ortalama yaşam ömrü 71 yaş olan vatanımızda 66 yaşında emekli olacaksın dediniz ağzımızı açmadık…
1,5 lira konuşulan telefon için 24 lira fatura ödedik gık demedik…
Faturalarımıza güneydoğuda kaçak kullanılan elektriğin bedelini eklediniz ödedik…
Kız çocuklarını 14 yaşında satmasınlar diye KARDELENLER dediniz yardım ettik…
Size şimdi bizden…
Bundan böyle bu VATAN’A verilecek evladım yok, ne olursa olsun umurumuzda değil, Kürdistan da kurulsun Amerikalı da gelsin vatanı alsın fark etmez…  Artık hiçbir bedel ödemeyeceğiz… Bundan böyle yurt dışlarında herkese Türkiye ve Türk insanını anlatmayı keseceğiz…
Ya da tüm bu medyadaki açılım şovları ile gaza gelip sokağa çıkıp önümüze gelen Kürt kökenli ya da Alevi vatandaşları öldüreceğimizi, birbirimizi katledeceğimizi…  Bundan sonra ne yaparsak yapalım nafile aman susalım başımıza bir dert gelmesin diyeceğimizi sanıyorsunuz ya!
Biz bu oyuna gelmeyeceğiz Mister President.
Biz sizin ve sizin akıl hocalarınızın ve diğerlerinin ne yapmaya çalıştığının FARKINDAYIZ…
Biz sizin pek tanımadığınız bir kurtarıcının çocuklarıyız ve biliriz ki TÜRK MİLLETİ ZEKİDİR.
Bu yüzden bu defa bizi bize kırdırmanıza izin vermeyeceğiz.
ALLAHIMDAN SİZİN GÖNÜL GÖZÜNÜZÜ AÇMASINI VE ŞEFKAT TOKATINI HAKKIYLA İNDİRMESİNİ DİLER…
SAYGILARIMI SUNARIM…
Hüseyin Yardımcı
Bu yazı toplam 796 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim