Mehmet TÜRKİŞ / Köşe Yazarı

Cumhuriyet  kolay  kurulmadı . Bu günlere  kolay  gelinmedi . Bir enkazdan  yepyeni  modern ,  özgür  ve  tüm dünyayı  hayran  bırakan  devrimler  ile laik , hukukun  egemen  olduğu  bir  TÜRKİYE  kuruldu .

                        Ahte - feva  denilen  bir  şeyi biliyorsak  ,  buna  önem   veriyorsak  bize  bugünkü imkanları  sağlayanlara  bir  duayı  esirgememeliyiz. Günümüz  de   bırakın vefakar  olmayı ,   onun eserlerini  yok  etme  gayretlerini  her gün  yaşıyor  ve  görüyoruz.Garip olan  ise  Atatürk  devrim  ve  ilkelerine   karşı  hareketlerin  odağı olanlar  tarafından  bu  ülkenin  yönetiliyor  olmasıdır. 

                        Şeriat  ve  hilafet  yanlıları  ,  ülke  düşman tarafından  istila  edince ,düşmana karşı  koymanın “  padişah efendimize  karşı  gelmek  olduğunu “   ve  karşı  gelenlerinde  dinsiz ve  kafir  olduklarını  yaymaya  çalışmışlar  ve   kuvayı – Milliye hareketine  karşı  düşmanla  işbirliğine  girmişlerdir.

                        Bunu  bugün  tüm  halkımız  biliyor .Ama  nedense benzer  olayları  gördüğü  halde  sesi çıkmıyor , sesini  çıkaramıyor. Bir TÜRK olarak buna  sessiz  kalmak  olasımıdır.

                        Ama  unutulmasın  bu ülkeyi  sahiplenecek  büyük  bir yurtsever  kesim var.

                        CUMHURİYET  rejiminin  1925 Şeyh  Sait  isyanından sonra  tanık  olduğu  ikinci  önemli  İRTİCA  olayı…..

                       23Aralık  1930  “KUBİLAY  OLAYI “  Menemen  olayı belleklerden  hiç  silinmedi.  Kubilay  “ DEVRİM  ŞEHİDİ “  olarak simgeleşti .

                        Menemen  dışından  belli bir  grubun  faili  olduğu olay  için  ilçenin  isminin  kullanılmaması  ,  olayın  tüm  ilçeye  mal edilmemesi  en  doğrusudur.

                        Mustafa  Fehmi  Kubilay  1930  yılında  Menemen ‘ de yedek  subay  olarak  askerlik  görevini  yapmaktaydı . 23  Aralık  1930 sabahı  Menemen ‘ de  cereyan  eden  hadiseler  şöyle  gelişmiştir.

                        Sabahın  erken  saatlerin de  , çember  sakallı , başlarında  sarık, sırtlarında  cüppe , Manisa ‘ dan  o  gün  gelmiş dördü  silahlı  6  meczup , belediye  meydanında  tekbir  getirerek gezinmeye  başladılar.Bazı  kaynaklar  içki  ve  uyuşturucu  tesirine atıfta  bulunmakta  ise de , sanıklardan Sütçü Mehmet  Emin  sonradan ifadesinde  Nakşibendilik  tarikatının  mensubu  olduklarına  atıfta bulunmuş,  Manisa’ da  vaazında  bulundukları  hocaları  saymıştır . Grup  “ Biz  ŞERİAT  ordusuyuz “  diyerek  Menemen  Müftü  Camiine girmişlerdir. Elebaşı  Giritli  Derviş  Mehmet , yanında da  Şamdan Mehmet , Sütçü  Mehmet  Emin , Nalıncı  Hasan , Küçük  Hasan  vardı . Derviş  Mehmet  camide  namaz  kılanlara kendini  “ Mehdi “  olarak tanıttı . Ve  dini  korumaya  geldiklerini  söyledi . Arkaların da 70  bin kişilik  HALİFE  ordusu  olduğunu , öğle  saatlerine  kadar  şeriat bayrağı  altında  toplanmayanların  kılıçtan  geçirileceğini  söyledi .

                        Camideki  yeşil  bayrağı  alıp  uzun  bir  sopaya taktılar  ve  Menemen şehir  meydanın  kazdıkları  bir  çukura   diktiler . Bayrağın çevresinde  dönmeye ,  zikretmeye  ve  “ Şapka  giyen  kafirdir . Yakında  yine  şeriata  dönülecektir ” diye  bağırmaya    başladılar . Kasabaya halife  ordusunun  geleceği  iddiası  saf  insanları    korkuttu .

                        Olayın  duyulmasıyla  alay  komutanı , Yedek subay Kubilay ‘ ı  bir  manga  askerle  olay  yerine  gönderdi. Askeri  birlik sevki  senaryosunda  Kubilay  ve  askerlerinin silahlarında  mermi yoktu  ve  süngü  takmışlardı . Kubilay , askerlerini  meydan  girişinde bırakarak , göstericilerden  teslim  olmalarını  istedi .

                        Kubilay  üniformasının  kendisini  koruyacağını düşünerek  tahrikçilere  tek  başına  yaklaşmış  ve  Derviş  Mehmet  ile tartışmaya  başlar.  Hatta  ona  bir  tokat  atmış  ve  bunun  üzerine Derviş  Mehmet  tarafından  vurulmuştur .

                        Kubilay  yaralı  halde  cami  avlusuna  sığındıysa da , Derviş  Mehmet  ve  arkadaşları  peşi sıra  geldiler . Derviş  Mehmet çantasından  testere  ağızlı  bağ  bıçağını  çıkardı  “ Kesmeyin  beni “ haykırışlarına  rağmen  yaralı  yedek  subay  Kubilay ‘ ın  başını  kestiler . Kesik  başı  yeşil  bayrağın  sopasına   bağladılar .

                        Olay  yerine  yetişen  Bekçi  HASAN  ateş  edip gruptan  birini  yaralandı .Ancak  açılan  ateş  sonucu  o da  öldürüldü. Arkadaşının  yardımına  koşan  Bekçi  ŞEVKİ  de   öldürüldü .

                        Bu  aşama da  askeri  birlik  yetişir . Komutan  “ Teslim  olun “  diye  bağırır . Ancak  olay  çatışmaya  dönüşür . Ve askeri  birlik  ateş  açar.  Göstericilerden  Derviş  Mehmet  de  dahil bazıları   öldürülür . Bazıları  kaçar .  Daha   sonra  hepsi yakalanacaktır.

                        Kubilay  olayı ,  genç  Türkiye  Cumhuriyeti ‘  nin 1925  ‘ deki  Şeyh  Said  isyanından  sonra  tanık  olduğu  ikinci  önemli İRTİCA  olayıdır .

                        Her  isyan  gibi  Menemen  olayı  Cumhuriyet ‘ e  karşı bir  isyandı , vahşetti . Elbette  sorumlularına  gereken  ceza  verilecekti . Bu  bölümü  bir  sonraki  yazımda  sizlerle  paylaşacağım.

                        Saygılarımla .

www.aydinozel.com Köşe Yazarı Mehmet  TÜRKİŞ