• Aydın13 °C

Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Bekir AYGÜL / Köşe Yazarı

YARGI VE KOMUTA KADEMESİ NE İSTİYOR?

24 Şubat 2010 Çarşamba 02:58

Bekir YÖRÜKOĞLU

“YARGI VE KOMUTA KADEMESİ NE İSTİYOR?”

            Bu günlerde ilginç olaylar yaşıyoruz. Yakın geçmişte alındığı iddia edilen kararlar, oynanmak istenen oyunlar, senaryolar tek tek gün yüzüne çıkıyor. Ortalıkda pek çok bilgi, belge oradan oraya dolaşıp duruyor. Bir gün Ergenekon, ay ışığı, balyoz darbe planları iddiaları, öbür gün HSYK kararları, yargı erkinin destek turları, bir başka gün komuta kademesinden bir açıklama derken herkeste bir şaşkınlık var. Bir birimize ne oluyoruz yahu? Ülkede neler yaşanıyor? Nereye doğru gidiyoruz? Bunun sonucu ne olur? Gibi sorular kafamızı kurcalamaya başladı.

            Şunu peşinen söyleyeyim ki, şu anda iktidarda Ak Parti değilde CHP veya MHP yada bir koalisyon hükümeti olsaydı dahi, bu yaşadıklarımız eninde sonunda gecikmelide olsa mutlaka yaşanacaktı.Zannetmeyin ki sadece iktidardaki partiyle alakalı bir durum söz konusudur. Madolyonun yüzü hiçde öyle değil.Biz bu süreci mutlaka yaşayacaktık.Süreç ne kadar kısa zamanda yaşanıp biterse o kadar ülke yararınadır.Demokrasinin güzelliği burada yatmaktadır. 

Hem siyasi arenada, hem komuta kademesinde hemde yargıda çok hareketli anlar yaşıyoruz. Biri biri ardınca yapılan açıklamalar kafaları karıştırır oldu. Kim doğru söylüyor, kim haklı belli değil.

            Bazı kesimler tarafından televizyonlarda, gazetelerde Allahın her günü demeç vermek, bir açıklama yapmak adeta moda halini aldı. Karşılıklı suçlamalar, âşıklar atışmasına döndü sanki. Âşıklar atışmasında bir ruh, bir edep bir saygı vardır en azından. Karşılıklı bilgilendirme, güzellik yatar işin özünde.

            Bu günlerde kamuoyunda yaşananlarda ise ne edep, ne saygı nede güzellik diye bir şey görmek mümkün değil. Hakikatı görmek ise hiç değil. O zaman yaşananlara ne demeli?

            Burada yatan en önemli sorun, bir takım odakların ellerindeki güçleri kaybetme korkusuyla son bir hamle yaparak eski konumlarını koruma çabasına girmeleri mi?

Yoksa halktan kopuk olarak yaşamalarının bir sonucu olarak, her zaman alışkın oldukları yanlış, kasıtlı ve bilinçli yönlendirmelerin artık işe yaramadığını görmüş olmalarından dolayı yeni yeni fomüller aramaları mı? veyahutda işin altında başka başka amaçlar mı yatmaktadır?

Bunların hepsi vardır,doğrudur demek, kesin bir bilgiye dayanmakla beraber görülen köy kılavuz istemez misali her olayda, her açıklamada doğruluk payı mutlaka vardır. Kendince yanlış bilgiye dayanarak hareket etmek kimsenin baş vuracağı bir yöntem değildir.

            Herkes doğruyu söylüyorsa ortadaki ikilik neyin nesi? Bir birlerine zıt söylemler nereden çıkıyor? doğru tekdir.Hepimizin söylediği bu Anayasa değişmeli, demokratik bir anayasa mutlaka yapılmalıdır. Peki kim yapacak bu anayasayı elbette TBMM yapacak.

            O halde sorunun kaynağı ne komuta kademesi nede yargı erkidir. Günlerdir kamuoyunu işgal eden olayların temelinde yatan TBMM deki partilerin, milletvekillerin sorumsuz davranışları, gerekli yasal düzenlemeleri zamanında yapmamalarıdır.

            Komuta kademesi ve yargı erki, Anayasa ve kanunların emrettiği şekilde hareket etmekle mükellefdirler.Siz Yüce Mecliste Anayasayı değiştirdinizde, kanunları çıkardınızda onlar uygulamadılar mı? böyle bir şey yok. Yargı, önüne gelen dosyayı yasalar çerçevesinde inceler ve yasaya uygun karar verir. Hepsi bu.

            Ama siz meclis olarak anayasa ve yasalarda, yoruma açık alanlar bırakırsanız, hakim ve savcıların önüne tartışmasız yasalar koyamazsanız, üstelik aşamadığınız konuları, evirip çevirip başka yöntemlerle aşmaya çalışırsanız işte bu olmaz.

            O zaman yargıcın önüne gelen konulara, bir yargıç bir yorum getirip karar verir bir başka yargıç başka bir yorum getirip başka bir karar verebilir. Yasalarımız açık ve anlaşılır olmalıdır.Net olmalıdır. Bütün mesele budur.

            İktidar ve muhalefet partileri eğri oturup doğru konuşmak zorundadırlar. Konuşmaklada olmaz doğru olanı uygulamak mecburiyetindedirler.Komuta ve yargı erkini rahatlatmak için acilen anayasa değişikliği yapmak şu andan itibaren birinci öncelikleri olmalıdır. Bir birlerini suçlamayı bir kenara bırakarak anayasa değişikliği için ortak paydada buluşma yolunu seçmelidirler. Bu millete yalan söyleyemezsiniz, aldatamazsınız. Kimin ne yapmak istediği eninde sonunda ortaya çıkar.

            İlk eli uzatan iktidar olmalıdır.Baktı ki muhalefet yanaşmıyor. O zaman halk ne güne duruyor. İktidar olarak yap anayasa değişikliği paketini sun millete ve yüce millet en doğrusuna karar verecektir. Bundan emin olun.

            Son söz olarak lütfen kurumlarımızı yıpratmayalım, hırpalamayalım en önemlisi onları, kendi çıkarlarımız doğrusunda kullanma yoluna gitmeyelim.

Bu yazı toplam 921 defa okunmuştur.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim