• Aydın16 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Gelişim Çocuk Kulübü Kurucu Müdürü Mustafa YAVUZ Röportajı
05 Aralık 2016 Pazartesi 19:08

Gelişim Çocuk Kulübü Kurucu Müdürü Mustafa YAVUZ Röportajı

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Emrullah TURGUT Gelişim Çocuk Kulübü Kurucu Müdürü Mustafa YAVUZ ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Emrullah TURGUT Gelişim Çocuk Kulübü Kurucu Müdürü Mustafa YAVUZ ile Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Emrullah TURGUT : Öncelikle kendinizden bahseder misiniz. Nerede doğdunuz, hangi eğitimleri aldınız?

Mustafa YAVUZ : 15 Ağustos da Emekli Oldum

Muğla doğumluyum. Liseyi burada okudum. 80 mezunuyum.Üniversiteyi okuduktan sonra tekrar Aydın'a döndüm. Türkçe öğretmenim. Gazi Paşa Ortaokulunda Türkçe Öğretmeniydim, 15 Ağustos da emekli oldum.

Emrullah TURGUT : Satranç ile tanışmanız nasıl oldu?

Mustafa YAVUZ :Aydın Satranç Eğitim Merkez Spor Kulübünü Kurdum.

2000 yılında arkadaşlarımın isteğiyle satranç öğrenmeye başladım ve öğrendim. Aynı kurumda da 16 yıldır  satranç öğretmenliği yapıyorum. Şuan da bir kulübüm var. Kendim kurduğum Aydın Satranç Eğitim Merkez Spor Kulübü. Sadece satranç branşında faaliyet gösteriyoruz.

Mustafa YAVUZ : Her Yıl 250 Çocuğa Satranç Dersi Veriyorum

Lider Anaokolu , Nisan Çocuk Evi, Bahçeşehir gibi kurumlarda görev aldım. 5 yıldır Bahçeşehir de valilik onayıyla satranç öğretmenliği yapmaktayım. Bahçeşehirde 6 sınıf, 120 öğrencim var. Hepsi 6 yaşında. Bu sene tekrar ben satranç öğretiyorum. Her yıl bu yenileniyor. Bakın yıllık diğer okulları da içine koyarsak 270 çocuk yapmakta. Her yıl 250'ye yakın çocuğa ben satranç öğretip bu camianın içine girmesini sağlıyorum.

Mustafa YAVUZ : Çocukların Zekası 8 Yaşına Gelmeden %80 Şekillenmiş Oluyor

4 yaşını bitirdikten sonra satranca başlanabilir. Neden o yaş dediğimiz bir soru var. Bu çok önemli bunu çok soruyorlar velilerim. Başlama yaşı nedir, neden 5 yaş.  8 yaşına kadar çocukların zekalarının %75 %80 i şekillenmiş oluyor. Zekamız bazı bilgileri almış ve biçimlendirmiş oluyor. Siz 18 yaşında birine vereceğiniz bir şey düşünün. 1 veya 2 yıllık eğitim çok az bir şey ama çocukken bunu verdiğinizde bu eğitimin kat ettiği mesafe çok fazla. Onun için  küçükken bu eğitimi almaları çok daha güzel ve zeka için gerekli.

Emrullah TURGUT :  Zor olmuyor mu 4-6 yaş grubundaki çocuklara ? Daha oyun çağında oldukları için zapt etmesi çok zor olmuyor mu ?

Mustafa YAVUZ : Drama Eğitim Modelini Kullanıyoruz

Drama ile eğitim veriyoruz. Duymuşsunuzdur eminim. Ben oynatarak, çocukları adeta somutlaştırarak onları eğitimde aktif hale getiriyorum. Bakın o yaş grubunu somuttan soyuta doğru metodka eğitiyoruz. Küçük çocuklara soyut şeyleri öğretemezsiniz. Özellikle matematiksel, kavramsal vb. şeyleri. Neden somutlaştırmanız gerekiyor. Ben mesela koca göbekli şah'ım. Yani bu satranç üzerinde bir Şah var.

Emrullah TURGUT : Yani kaleyi bir çocuğa veriyorsunuz gibi?

Mustafa YAVUZ : Önce Masal Anlatıyorum

Çocuk gerektiğinde kale oluyor. Mesela resimler, başlıklar kullanıyoruz. Şarkı kullanıyoruz. Örneğin çocuklara bu hafta fil'i verdim. Fil'e kadar sırayla tabi bakın burada yöntem de çok önemli. Önce masal anlatıyorum. Çocuklara ilk hafta satrançla ilgili hiçbir şey yapmıyorum. Giriyorum sınıfa çocuklar ile muhabbet ediyoruz. Sizle tanışmaya geldim diyorum.

Mustafa YAVUZ : Ben Bunun Kurallarını Öğrenmeliyim

Ben oyun öğretmeniyim. Sizler kimlersiniz ? Siz masal biliyor musunuz ? Siz oyun oynuyor musunuz ? Onlar bana oyunlarını ,masallarını anlatıyor. Bir masal da ben size anlatayım diyorum. Satranç'ımın bir masalı var. Biraz kendimin de oluşturduğum; ak şah ve kara şah adamları gibi. Sonra masal üzerine öbür hafta işte bu masalı daha da açıp masalda geldiğimiz bir nokta var;ak şah adamları ile kara şah adamları bir maç yapacaklar oyun oynayacaklar işte kim kazanmış , kuralları doğru uygulayan kazanmış. Kim o, hangisi kuralları doğru uygulamışsa o kazanmış diyorum, çok hoşlarına gidiyor. O zaman çocuk diyor ki; ''Ben bunun kurallarını öğrenmeliyim.''

Emrullah TURGUT : O zaman siz çocuklara küçük yaşta kurallara uyulmasını gerektiğini öğretiyorsunuz?

 

Mustafa YAVUZ : Kurallara Uyuyorlar

Hayata dair birçok mesaj var. Bunlardan bir tanesi kurallara uyma; sınıf kuralı, okul kuralı. Ben çocuğa sorarım. Çok güzel cevaplar veriyor çocuklar. Bir oyun oynuyorsunuz diyorum. Oyunda kurallara uymayan arkadaşla oynamak isteyen var mı dediğimde, hepsi hayır diyorlar. Neden? İşte o mesajı veriyorsun. Evet, neden; çünkü kurallar var. Hayatta da kurallar var. Uymam gerekiyor. Bunu öğreniyorlar.

Emrullah TURGUT : Uymazsam kazanamayacaklarını mı anlıyorlar ?

Mustafa YAVUZ : Kurallara Uygun Hareket Edecek

Bazı veliler diyor ki; hocam bu çocukların yarışma şu bu. Bakın asla o yaş grubunun direkt rekabet ya da yarışma içerisinde olmalarını istemiyoruz. Öyle bir dil asla kullanmıyorum. Burada mesela ben kazandım diyelim, hiç takılmıyoruz biz. Ben aynen şunu söylerim. Benim için bir ödül kriteri var. Sadece taşları kurallara uygun hareket ettirmeniz. Kurallara uygun bakın.

Mustafa YAVUZ : Centilmenliği Öğretiyorum

Yenerler mesela o yendi aferin çak filan değil. Böyle  bir şey yok. Tam tersini, yeri gelirse kaybeder diğerlerine, onu alkışlatırım. Centilmenliği öğretirim. Bunu hiç önemi yok derim. Bir ödül de vereceksem eğer  böyle küçük çikolata filan dağıtırım. Birine değil grubun  hepsine.

Mustafa YAVUZ : Sıralama Yok

Biz onlarla ilgili bu sene de yapacağız. Her sene o gruba mayıs ayı sonuna geldiğinde  satranç şöleni yaparız. Bakın satranç turnuvası değil, şölen yani yarışma havasında değil. Birbirleri ile oynarlar, eşleştirme hani sen yendin senin puanın öyle bir şey yok, sıralama yok. Hepsine eşit.

Mustafa YAVUZ : Küçük Yaşta Başlıyoruz

Önemli olan nedir çocuk kendi başına satrancı öğrenmişse, bu başarılıdır, bu ödülü hak etmiştir, mantık budur. Bunu alırlar işte biz küçük yaşta başlıyoruz tabi ki ilerleyen yaşlarda, okul döneminin ilerleyen sürecinde de satranca devam etmelerini istiyoruz.

Mustafa YAVUZ : Çok Yanlışlar Duyuyorum

Benim yaptığım da anaokulundan başlayarak; bunu çok önemsiyorum gerçekten doğru bir şekilde bu eğitim verilmeli, çok yanlışlar duyuyorum. Düşünün bir somon ekmek, büyük bir ekmek siz onu birine yedireceksiniz. Hepsini birden yedirirseniz, tıkarsanız onu yiyemez. Bunu yapanlar olmuş. Yani bazıları geçmiş tahtanın karşısına ben bunları duydum, çok üzüldüm sonra demişler ki  bir süre sonra çocuklar, ben soğudum, ben satrancı öğrenmeyeceğim.

Mustafa YAVUZ : Oyun Parçalarını Her Hafta Değiştiriyorum

Ben ne yapıyorum. Altı tane aletimiz var. İşte piyon, kale, at, fil, vezir, şah. Ben önce tahtayı tanıtıyorum. Tahta boyamalar üzerinde çapraz dikey ve yatayları öğretiyorum. Bir hafta öyle geçiyor kalıyor. Öbür hafta piyonları taşları dizdiriyorum. Sonra diğer bütün taşları aldırıyorum. Sadece önde askerler yani piyonlar kalıyor. En az iki hafta piyonlarla düz gider çapraz yer öğretiyorum. Sonra kaleyi koyuyorum. Onu öğreniyorlar. Filleri koyuyorum, vezir en son şah buyurun bu.

 

Emrullah TURGUT : Çocuklara ayrı ayrı öğrettikten sonra en son topluca mı öğretiyorsunuz ?

 

Mustafa YAVUZ : Bir Tane Çocuğu Kenarda Otururken Göremezsiniz

Ayrı ayrı öğretmiyorum. Ama ilk başta kale koyduğum hafta, kaleyi tek başına koyuyorum piyonları öğrenmişti. Piyonu da koyarak ikisini beraber, sonra at geldiyse yanına üçünü beraber piyon, kale, at sonra tamamını öğreniyor ve devam ediyoruz.. Bir tane çocuğu ne kenarda otururken görürsünüz ne de ben oynamayacağım diyen bir çocuğa rastlamazsınız.

Mustafa YAVUZ : Anasının Sütü Gibi Sever

Bakın bu bir oyundur. Dikkat edin çocuklar oyunu sever mi? Anasının sütü gibi sever. O zaman bu bir oyunsa bunu siz oyunlaştırarak, bu bir ders aslında onun ötesinde o zaman ne yapacaktır çocuk, bunu sevecektir. Ben hep veli toplantılarına katıldım. Velilere yönelikte satranç yaptım..

Mustafa YAVUZ : Bazı Veliler Mazeret Üretir

Bazı veliler çok mazeret ürettiler. Ben çocuğumla oynayamıyorum, hocam şöyle yapamıyorum. Dedim ki o zaman buyurun size kurs açalım. Nasıl yani ? Kurum sahibinin de çok hoşuna gitti. Hiçbir ücret istemiyorum. Yeri zamanı siz bulun. Çünkü genellikle hep mazeret üretiyorlar. Yok şöyle yok böyle. Bizden para mı talep ediyorlar. iki derste üç derste diyorum, sizin çocuklarınızın seviyesine gelirsiniz. Sonuçta siz büyüksünüz ve çocuklarınızla oynayın.

Mustafa YAVUZ : Çocuklarınız İle Kaliteli Zaman

Şimdi günümüzde bir moda var. Çocuklarınız ile kaliteli zaman geçirin. Buyurun işte  çocuklarınız ile kaliteli zaman. Şimdi yani yarın sizlerde baba olacaksınız. Benim 7 yaşında oğlum var, ilkokul bire gidiyor. Geçen yıllara kadar  satranç bilmeden önce monopol bilmem ne oynayalım diyordu. Bende sıkılıyordum ama şimdi öyle değil. Ben oğlumla tamam düzeyi ne olursa olsun satranç oynarken bende keyif alıyorum. Hem de çok güzel bir şey.

Mustafa YAVUZ : Oyun İle Eğitim ve Seminerler Çok Güzel

Ben velilere bunu da anlatıyorum. Buyurun size bunu öğretelim ve sizde gelin, satranç oynayalım çocuklarınızla neden olmasın diyorum. Oyunla eğitim ve seminerler çok güzel şeyler. Mesleğe başladığımdan beri, sene sonları özellikle okul kapandığında, işte şu seminer bu seminer, gerek hizmet içi eğitimlere gittik. Dünya’da değişen şeyler, öğretim metotları tartışıldı.

Mustafa YAVUZ : En Modern Eğitim Yöntemi

Ama bir şey var ben hep  bunu hep böyle büyük bir şeyle söylüyorum toplantılarımda da. Dünya’nın bana göre en çağdaş en modern eğitim yöntemi oyun ile eğitimdir. Eğer çocuk mevzu bahis ise ve bu çocukları düşünün dünya döndükçe. Bizim dedelerimizin de çocukluğu var. Oyun hiçbir zaman çocuğun hayatından çıkmıyor. O zaman siz oyunla eğitimi verebiliyorsanız. Dünyanın en güzel şeyidir öyle değil mi arkadaşlar ? En modern en güzel eğitim sistemi budur. Bunu yaparsınız ama dediğim gibi burada bu işi yapan arkadaşlar bir kere işini severek bakın çok samimi söylüyorum bu söylediklerime inanın beni oralarda da görmenizi isterim.

Mustafa YAVUZ : Her Yıl 250 Çocuğu Camiaya Katıyorum

40- 40- 40 120 dakika dersten çıkıyorum böyle yüzüm gülerek çok samimi söylüyorum yanımda bir sürü arkadaş şaşırmıştır. Şimdi de diyorlar ki çoğuna gidin sorun bakın satrancı sıfırdan anaokulu çoğu istemez bulamıyor anaokulları. işte en zoru budur. Çocuk yeri geldi tuvaletim geldi diyor ben onlarla mı uğraşacağım diyor. Ama çok keyiflidir verdiğinizi çok çabuk alır onun karşılığını emeğinizi görürsünüz ve hani gurur vericidir. Her yıl ben bu satranç camiasına 250 çocuğu katıyorum.

Emrullah TURGUT : Aydın halkının ilgisi güzel bir seviyede o zaman.

Mustafa YAVUZ : Satranca İlgi Daha Fazla Olmalı

Bu geldiğimiz dönemde biraz daha iyi ama daha iyi olmalı. Yine de bir kesim var; benim olanaklarım çok iyi, çocuğumun her türlü ihtiyacını alıyorum. Hayır, çocukların ailelere ihtiyacı var. Çocukların daha iyi vakit geçirmeleri için ailelere bunu öneriyoruz. Çoğu bunu böyle çözdüğünü düşünüyor. Hayır, böyle çözülmüyor.

Mustafa YAVUZ : Saatlerce Satranç Anlatmak Zorunda Kalıyoruz

Özellikle Bahçeşehir Koleji’nde onu gördüm. Bu sayı arttı. Giderek bu sayı artıyor. Bir yere kadar haklılar belki. Onları anlıyorum hak vermesem de. Saatlerce satranç anlatmak zorunda kalıyoruz. Onlar okulunda bu eğitimi alsalardı, satranç bilen bir yöneticiye derdimi daha rahat anlatabilirim. Şimdiki sıkıntımız bu. Futbolu çocukluğunda anlamış, futbolu biliyor, bir aşinalığı var. Ona daha farklı yaklaşıyor. Satrancı bilmeyen bir kişiye anlatmaya kalktığında bir soru işareti yaratıyor. Ama biz bıkmadan yılmadan devam edeceğiz.

Mustafa YAVUZ : Yunus Emre’de 10-15 Problemli Çocuğa Satranç Öğrettik

Yunus Emre’de bir projemiz vardı; rehber öğretmenimiz her sınıftan problemli dedikleri 10-15 tane öğrenciyi getirdi, bu çocuklara satranç öğretelim dedi.

Mustafa YAVUZ : 12-14 Satranç Antrenörü Yetiştirdik

500 öğrenci yaklaşık hepsi satranç biliyordu. 12-14 satranç antrenörü çıkarttık. Böyle bir bölgeye gidince orada bir proje, bir şeyler yapma ihtiyacı duyuyorsunuz ve biz orada satrancı çok güzel kullandık.

Mustafa YAVUZ : Sene Sonunda 11-12 Öğrenci Ceketini İlikleyerek Gitti

Bu sorunlu öğrenci dediklerimizden 3-4 öğrenci bıraktı, kalan 11-12 öğrenci sene sonu geldiğinde ceketini ilikleyerek gittiler. Bunların hepsi orada kayıtlıdır.

Mustafa YAVUZ : Düşünmeye Başladığınızda İnsani Davranışlar Artıyor

Bu işi yaparken şunu gördüm ben; insan beyni en değerli şey. Bugün sahip olduğum en kıymetli şeyim o. Kolumu, bacağımı kaybedebilirim ama zekâmı kaybedemem. Benim en değerli hazinem o. Sebep ne olursa olsun insanoğlunu düşündürmeye başladığınızda birden insani davranışlar artıyor.

Emrullah TURGUT : Satrancın bize sağladığı yararlardan bahsedebilir miyiz?

Mustafa YAVUZ : Bütün Mesele Bizi Düşündürmek

Bize lise de matematik öğretmenlerimiz havuz problemleri sorarlardı. Bu musluk şu kadar zamanda, diğer musluk bu kadar zamanda doldurur falan diye sorarlardı. Biz hocalarımıza; hocam şu musluğu kapatıp bu dertten kurtulalım derdik. Aslında bütün mesele bizi düşündürmek.

Mustafa YAVUZ : İnsanoğlunun En Önemli Yeteneği; Düşünmek

Satrançta tembel matı diye bir mat var, iki hamlede mat oluyorsunuz. Düşünmeden bu oyunu asla oynayamazsınız. Düşünme, az önce dediğim gibi insanoğlunun sahip olduğu en önemli yetenek, biz bunun sayesinde her şeyi yapıyoruz.

Mustafa YAVUZ : Doğaya Zekamız Sayesinde Hükmediyoruz

Benim çocuklara anlattığım bir fil hikayem var, çok kısa anlatayım. Çocuklara anlatıyorum çok hoşlarına gidiyor. Diyorum ki çocuğa; çocuğum gelişmiş fil kaç ton ağırlığında, 14-15 ton. Dünya ya gelen bebek 500 kilo. Bu 500 kiloluk yavru 6 saat içerisinde yürümek zorunda. Yeni doğmuş 500 kiloluk bebek fil 6 saat içerisinde yürüyecek, nasıl bir güç! Diyorum ki gelin insanoğluna bakalım; 2 sene içerisinde yürüyor. Aslında ne kadar güçsüzüz, aciziz. Ama doğaya biz hükmediyoruz, zekâmız sayesinde. Bütün mesele bu, satrançta tam olarak bu.

Mustafa YAVUZ : Televizyon Çocuklarda Dikkat Eksikliğine Sebep Oluyor

Yararı sadece bu değil, dikkat eksikliğinden, hiperaktivite denilen bu algı dağınıklığından vs. birçok yararı var. Bende bir yazı var, diyor ki; televizyonda 1 dakikada ortalama 25 görsel değişirmiş. Buda televizyon izleyen çocuklarda dikkat eksikliği yaratıyor. Çocuk tüketmeye alışıyor. Çok sıkıldım diye gezen çocuklar, çok televizyon seyredenler. Bakıyor güzel bir sahne hemen geçiyor, bakıyor başka güzel sahne hemen geçiyor. Televizyon kapatılınca çocuk bakıyor hayat o kadar hızlı değil, durağan, anne ben sıkıldım demeye başlıyorlar.

Mustafa YAVUZ : Otizm Sınırına Girmiş

Anaokulunda bir çocuk geldi, biraz algılamada sıkıntılı. Sorun nedir diye sordum. Hocam çocuk yeni geldi, akşama kadar evde televizyon açmışlar, çocukta bütün algı bitmiş. Çocuk otizm sınırına girmiş. Çocukta %40 otizm vardı. Kurtarabilme şansımız var mı dediler. Satrançla kurtarabiliriz dedim. Hemen o televizyonlar kapatılacak, tabletler, cep telefonları hepsi kaldırılacak. Çocuk yaparak öğrenecek.

Röportaj : Emrullah TURGUT

_dsc2923.jpg_dsc2928.jpgmanset-004.jpg

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 7682 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim