• Aydın23 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
SAVAŞ'IN  PLAN ve BÜTÇE KOMİSYONUN'DA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ KONUŞMA
12 Şubat 2020 Çarşamba 15:15

SAVAŞ'IN PLAN ve BÜTÇE KOMİSYONUN'DA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ KONUŞMA

Bankacılık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi

BANKACILIK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

Sayın Başkan, saygıdeğer komisyon üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları ve basınımızın değerli temsilcileri hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında; sınırlarımızın güvenliğini korumak, bölgede barış ve huzuru tesis etmek için görevleri başında şehit olan kahraman askerlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tedavisi devam eden yaralı Mehmetçiklerimize Allah’tan acil şifalar diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,

 Hazırladığımız ve bugün burada görüşeceğimiz Kanun Teklifimiz, toplam 40 maddeden oluşmakta; 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngörmektedir.

 Öncelikle teklif hakkında sizlere genel bilgi vermek istiyorum.

 

Bilindiği üzere, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması ve tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması açısından bankacılık sisteminin etkili kurallarla düzenlenmesi ve bu kural ve uygulamaların finansal piyasalarda uluslararası düzenlemelerde yaşanan gelişmelere bağlı olarak güncellenmesi önem arz etmektedir.

Finans sektörünün en önemli aktörleri olan bankalar ekonominin can damarıdır. Avrupa’ya benzer şekilde, ülkemizde de finansal sektör;  bankacılık sektörü ağırlıklı bir yapıya sahiptir. Bilanço toplamı dikkate alındığında bankacılık sektörümüz finansal sektör içinde yüzde 90 oranında paya sahiptir. Sermaye piyasası ve sigorta sektörü ise henüz istenilen düzeyde değildir.  

Bu nedenle ekonominin finansman yükü bankaların üzerindedir. Dolayısıyla risklerin büyük bölümü de bankalar tarafından üstlenilmiştir.

2019 yılı Aralık ayı itibariyle Türk Bankacılık Sektörünün aktif büyüklüğü 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 16,1 artarak yaklaşık 4.5 Trilyon TL’ye,

          Kredi büyüklüğü yüzde 11 artarak yaklaşık 2.7 Trilyon TL’ye,

Özkaynakları ise yüzde 16,7 artarak 492 Milyar TL’ye ulaşmıştır.

Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı yüzde 5,33, sermaye yeterlilik oranı ise yüzde 18,43 oranında gerçekleşmiştir.

Sektörün net karı ise 49.7 Milyar TL olmuştur. 

Bankacılık sektörümüzün güçlü özkaynakları;  hem risklere karşı gerekli direnci sağlamakta, hem de büyümenin finansmanı için gerekli kredilerin artışını desteklemektedir.  Bankacılığın en önemli göstergelerinden bir tanesi olan özkaynakların riskleri karşılama oranının diğer bir deyişle Sermaye Yeterlilik Rasyosunun uluslararası genel kabule göre en az yüzde 8 olması istenmektedir.  Bizim mevzuatımızda bu oran yüzde 12’dir. 2019 yılsonu itibariyle bu oranın yüzde 18,43 olarak gerçekleşmesi bankacılık sektörümüzün gücünü net olarak göstermektedir.

Ekonominin sağlıklı olarak işlemesi, iyi işleyen bir bankacılık sistemiyle mümkündür. Türk Bankacılık Sistemi biraz önce belirttiğim rasyolardan anlaşılacağı üzere sağlamdır.  Ancak, bankacılık sektörünü etkileyen tüm gelişmelerin yakından izlenerek, doğru zamanda uygun müdahalelerin yapılması hayati bir önem arz etmektedir.

Finans sektörünün sıhhatinin ülke ekonomileri ve dolayısıyla dünyadaki ekonomik dengeler açısından ne kadar önemli olduğuna, son dönemde yaşadığımız küresel ve yurtiçi finansal dalgalanmalarda hep birlikte bir kez daha şahit olduk.

2018 yılının Ağustos ayında yaşanan manipülasyon amaçlı kur atakları;  ardından yaşanan enflasyon ve faiz baskısından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kararlı politikaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımız başta olmak üzere Merkez Bankamızın,  BDDK’nın,  SPK’nın zamanında müdahaleleriyle birlikte bu süreci aşmayı başardık.  

Türkiye ekonomisi, Yeni Ekonomi Programındaki hedefler doğrultusunda yukarı doğru ivme kazanmaya başlamıştır. Turizm gelirlerimizde ciddi artışlar yaşanmış,   Merkez Bankası’nın rezervleri de yükselişe geçmiştir.

 

Bunda güçlü bir bankacılık sistemine sahip olmamızın da çok büyük bir payı bulunmaktadır.   Enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan gerileme buna bağlı olarak kredi hacminin büyümesi, ileriye yönelik beklentilerin iyileşmesi ve uygulanan başarılı politikaların sonucudur.  2020 yılı Türkiye için ekonomik alanda büyük bir değişim ve dönüşüm yılı olacaktır.

Burada belirtmek gerekir ki, uluslararası piyasalarla entegre şekilde faaliyet gösteren finansal sektörümüzün denetim ve düzenlenme çerçevesinin uluslararası ilkeler ve standartlarla tam uyumunun sağlanması, bu sektörün ekonomik büyüme sürecine katkısını artıracaktır.

Çünkü, uluslararası kuruluşlarca yapılan değerlendirmelerde söz konusu standartlar ve ilkelerin ülke mevzuatında yer alıp almadığı önemli bir kriter olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kanun teklifinde, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda,  risk grubu tanımı genişletilmekte ve risk gruplarının Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan standartlarla uyumlu hale getirilmesi için gerekli esasların denetim otoritesi tarafından belirlenmesi yönünde bir değişiklik yapılmaktadır.

 

Diğer taraftan, bankacılık sistemi içinde  kalkınma ve yatırım bankacılığının payı yaklaşık yüzde 7, katılım bankacığının payı ise yaklaşık yüzde 6 civarındadır.

 Türk bankacılık sistemi içinde risklerin büyük bir bölümü mevduat bankaları tarafından üstlenilmektedir. Bu riskin kalkınma ve yatırım bankacılığı ile katılım bankacılığı tarafından da paylaşılması önem arz etmektedir.  Dünyadaki örneklerine bakıldığında her iki bankacılık türünün de son yıllarda büyük gelişme kaydettiği görülmektedir.  

Bu nedenle,  kanun teklifiyle, kalkınma ve yatırım bankacılığı ile katılım bankacılığının ürün ve hizmetlerinin uluslararası örneklerle uyumlu bir şekilde gelişme göstermesi için düzenlemeye gidilmektedir. Sözkonusu bankaların çalışma prensiplerine uygun şekilde ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılmasına yönelik değişiklik yapılmaktadır. Bu sayede, Katılım Bankaları ile Kalkınma ve Yatırım bankaları daha aktif hale getirilmektedir.  

 

Ayrıca, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda yapılan değişiklikle faktoring şirketlerinin kuruluşunda nakden ödenecek sermaye tutarının sermaye yapılarının güçlendirilmesini ve daha kurumsal bir yapıya dönüştürülmesini teminen artırılması teklif edilmektedir.

 

Kanun teklifiyle,  Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkartılan ikincil düzenlemelerle;

bir yandan piyasanın güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişi ve gelişmesi,

diğer yandan ise yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması

 amaçlanmaktadır.

Sözkonusu kanunda yapılan değişikliklerle, uygulamalardan edinilen tecrübe ve bilgi birikimi dikkate alınarak bu kanunun reel sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde değiştirilmektedir. Özetle, sermaye piyasalarının derinliği ve rekabet gücü artırılmaktadır.

Anılan kanunda mevcut düzenlemelerin piyasanın ihtiyaçları, yatırımcı menfaatleri ve edinilen uygulama tecrübeleri ışığında güncellenmesi çerçevesinde;

Borçlanma aracı sahipleri kurulu oluşturulmakta ve tüzel kişiliği bulunmayan yatırım fonları, konut ve varlık finansmanı fonlarının resmi sicil işlemlerinde tüzel kişiliği haiz hale getirilmektedir.

Kanun Teklifiyle şirketlerin mevzuat uyum maliyetlerinin azaltılması ve finansal yeniden yapılandırma süreçlerinin sadeleştirilmesi amacıyla ilgili Kanunda;

Önemli nitelikteki işlemlerin tespitinde dikkate alınacak temel kriterlerin belirlenmesine ve karşılaştırmalı hukuktaki düzenlemelerden yararlanılarak ayrılma hakkının kullanılmasında tüm dünyada benimsenen adil fiyat esasına geçilmesine yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.  

Ayrıca, sermayenin tabana yayılması, sermaye piyasalarına esneklik kazandırılması ve banka yoluyla finansmana alternatif sağlanması amacıyla bahse konu kanunda değişiklik yapılmaktadır.  

Diğer taraftan, Türk Sermaye Piyasasına “Teminat Yönetim Sözleşmesi” getirilmektedir.  Teminat yönetim sözleşmesine aykırılık durumunda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından alınabilecek tedbirlere ilişkin düzenlemelerle teminat varlıklarının amaç dışı kullanımı ağır cezai yaptırıma bağlanmaktadır.

Kanun teklifinde, Dünya uygulamaları örnek alınmak suretiyle ülkemizde de benzeri şekilde kitle fonlama platformlarına ilişkin düzenlemelere çeşitlilik getirilmesi amacıyla değişiklik yapılmaktadır.

Yatırım kuruluşlarının proje finansmanı konusunda faaliyette bulunması ve bu amaçla kredi verebilmelerine ya da proje finansman fonları kurabilmelerine imkan sağlamak amacıyla düzenleme yapılmaktadır. Bu kapsamda,  uzun vadeli ve yoğun sermaye isteyen yatırımların finansmanının sağlanması amacıyla proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymetlere ilişkin düzenleme getirilmektedir.   Küçük yatırımcıya fonlar üzerinden büyük projelerin gelirlerine dolaylı olarak katılma hakkı sunulmaktadır.

Proje finansmanında finansman, yükleniciye değil, projeye verilmek suretiyle yüklenicilerin riskinden bağımsız bir sonuç ortaya çıkması hedeflenmektedir.

Kanun teklifiyle, Bankacılık sektöründe ve sermaye piyasalarında işlenen ihlallerin tespit edilmesi, tedbirlerin uygulanması; idari, hukuki, cezai yaptırımların etkinliğinin sağlanması ve caydırıcılığının arttırılması amaçlanmaktadır.  

           Diğer taraftan,  kanun teklifinde,  

  • Sistemik öneme sahip bankaların, faaliyetleri ve üstlendikleri risklerle uyumlu olarak gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeler karşısında alacakları önlemleri içeren planları Kurulca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde hazırlayarak Kurum’a göndermesi,

 

  • Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak, bankalarla müşteri sırrı ya da banka sırrı niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü taraflarla paylaşılması ya da bunlara aktarılması konusunda Kurul’a; yapacağı değerlendirme sonrasında yasaklama getirme yetkisi verilmesi,

 

  • Bankaların yaptıkları işlemler nedeniyle aldıkları ücret, masraf ve komisyonların belirlenmesi işleminin Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilmesi,

 

  • Türk Ticaret Kanunu’nda yer almayan Borçlanma Aracı Sahipleri Kurulu’nun oluşturulması ve düzenlenmesi, Borçlanma Aracı Sahipleri Kurulu ile yatırımcılara değişen koşullara göre toplu bir şekilde hareket edebilme imkânı getirilmesi ve haklarının korunması,

         yönünde değişiklikler yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri,

Sonuç itibariyle, AK Parti hükümetleri döneminde  finans sektörünün ihtiyaç duyduğu  yapısal düzenlemeler Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde  gerektiği zamanda gerektiği şekilde yapılmıştır. Bunun sonucunda ekonomimiz sağlam temeller üzerine inşa edilmiştir. Dünya’nın birçok bölgesinde ekonomik sorunlar yaşanırken ülkemizde; büyüme, dengelenme ve değişim politikaları başarıyla yürütülmüş ve yürütülmektedir.

Yüce Meclisimizin huzuruna getirdiğimiz kanun teklifimiz de bu gelişmelere olumlu katkı yapacak yeni bir düzenleme olacaktır.

Bu vesileyle Komisyondaki görüşmelerin hayırlı olmasını temenni ediyor, Kanun teklifinin hazırlanmasında ve değerlendirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

sablon-352-310.jpg

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 598 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim