Vatan Partisi BŞB Adayı Yalçın Büyükdağlı'dan "Büyük Menderes Havzası Koruma Kanunu" Açıklaması

Ülkemizin hayat kaynağı havzalarımız tehdit altındadır. Egemizin tarih boyunca uygarlık beşiği olmasının zeminini oluşturan Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz Havzaları var olmak için mücadele ediyor.

Aydın ilini yaratan ve bugünlere gelmesini sağlayan Havzamız,_Büyük Menderes Havzası tarih boyunca görmediği bir saldırı yaşamaktadır.

Bu saldırı insan iradesi dışındaki doğa ve iklim koşullarından ileri gelmiyor. Saldırı Anadolumuzu zaman zaman işgale kalkışan düşman ordularından da gelmiyor.

Türkiyemiz kapitalizmin merkezlerinin pompaladığı, yönettiği ve yönettirdiği insanımızı ve doğamızı azami kar hırsıyla soyma ve yağmalama saldırısı altında kıvranmaktadır. Dünyadaki bir avuç azınlığın sınırsız soygun ve birikim güdüsüyle ikiyüz yıldır insanlığın varlığını tehdit eden kültürü bizi de etkisi altına almıştır.

Bir Haçlı Saldırısı altındayız.

Yaşadığımız son ekonomik kriz de bu zeminde gerçekleşiyor.

Özellikle son elli yıldır gerçekleşen çarpık şehirleşme ve yapı sistemi ile sanayi ve tarımdaki büyük yanlışlar, tarım alanlarımız, su kaynaklarımız, yaşadığımız doğal ortam ile insanımız üzerinde  büyük tahribata yol açmıştır.

Havzamızın yaşam kaynağı Büyük Menderes, ülkemizin en kirli nehirlerinden biri haline gelmiştir.

Bütün bunların üzerine kurallara aykırı üretim yapan Jeotermal Santraller eklenmiştir. Bu tesisler Aydın ovasının canına okumaktadır. Tesislerin çoğu Germencik, İncirliova, Aydın merkezi(Efeler), Kuyucak, Buharkent gibi dünyanın en güzel incirinin yetiştiği bölgelerde. İncir ölüyor. Aydın ovasında artık incir zeytin bahçeleri değil, tesislerin boruları ve buhar bulutları ön planda. Tabii bir de yeraltından sıcak su ve buharla birlikte çekilip ova ve akarsulara salınan hidrojen sülfür, bor, amonyak, metan vb. zehirli maddeler. Oysa Jeotermal enerji üretim teknolojisine göre yeraltından çekilen maddelerin aynen geldiği yere gönderilmesi zorunlu. Jeotermal kaynaklara ilgili 5686 sayılı yasa bunun için çok ağır yaptırımlar getirmiş. Ama firmalar ile ruhsat vermek ve denetlemekle yetkili kurumlar bu yasayı çöpe atmış durumdalar. Aydın ovasındaki otuzun üzerindeki tesisin tamamına yakını, gecekondu usulü üretim yapıyor. Doğrudan ya da dolaylı olarak yetkili kurumlar da bu cinayete gözlerini kapatıyor.

Ruhsatları Valilik veriyor. Valilik denetim görevini yerine getirmiyor. Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler de tarım, çevre ve insan katili bu tesislerle hiç uğraşmıyor. Üstelik kendilerinin ‘yetkisiz’ olduğunu belirten mazeretler icat ediyorlar. Özeti ‘yetkililer ve yetkili kurumlar’ ittifak halinde ovayı katlediyorlar. Ortaklaşa bir tarım, doğa ve çevre katliamı gerçekleşiyor. Üretici tepkili.

Vatan Partisi olarak Havzamızın ve Aydınımızın yaşamını tehdit eden bu tehlikelere karşı mücadele etmeye ve sonuç almaya kararlıyız.

Bu vahim koşullarda Havzamızın korunması için özel bir kanun çıkarılması ve bu yasaya dayanan yetkili bir kurum oluşturulması zorunlu hale gelmiştir. ‘Büyük Menderes Havzası Koruma Kanunu’ önerimizi değerli Aydınlı yurttaşlarımıza ve diğer siyasal partilere sunuyoruz. Bu girişimin başarılması Havzamızın kurtarılması yolunda büyük bir adım olacaktır.

Yalçın Büyükdağlı

Vatan Partisi Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı

Haber : Helin ÖDEN