YASA, UTANÇ YASASI HALİNE GELMESİN

Dün gece Meclisten alelacele geçirilmek istenen ve basında "Çocuk cinsel istismarcısıyla evlenirse fail serbest kalacak" algısı ise ses bulan o vahim süreç nedeniyle tarafımızca bir  açıklama yapılma gereği duyulmuştur.

Dün geceden bu yana toplumda büyük yankı bulan bu süreç Anayasa Mahkemesi'nin 26 Mayıs 2016 tarihli kararı ile Türk Ceza Kanunu'nun 103.maddesinin 1. Fıkrasında yer alan "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı" hükmünü ileriye dönük olarak iptal etmesiyle başlamış, getirilmek istenen bu yeni yasanın ayak sesleri biz hukukçular tarafından duyularak endişe ile takip edilmiştir.

Meclis tutanaklarında 17 Kasım gecesi Adalet Bakanı'nın söz konusu önergenin cezaevlerindeki 4000 kişinin serbest kalabilmesi için getirildiğini açıklaması, çocukların evlendiği düğünlere zamanında savcıların, kaymakamların, hakimlerin katıldığını belirtmesi bu önergenin verilmesini asla çıkarmayacağı gibi, Kendisinin görevinin  ve hukukçu kimliğinin gereğinin  çocuklar arası evliliklere katılan bu üst düzey kamu çalışanları hakkında işlem başlatmaktır. Oturmuş bir gelenek olduğundan bahisle bugün kişiye özel yasalar çıkarılmaya kalkılması adaleti herkes için adalet olmaktan çıkaracak, toplumda hali hazırda fazlası ile yara almış olan adalete güven duygusunun yitip gitmesine neden olacaktır.

Getirilen önerge ile cebir,tehdit, hile kullanılmaksızın cinsel istismarda bulunulması kavramı ile Türk Ceza Kanunu açısından yalnızca on beş yaşın altındaki çocuklar kapsanmaktadır. Öyleyse soruyoruz ; 9 aylıkken cinsel istismara uğrayan bir bebek büyüyüp istismarcısıyla evlenirse istismarcı serbest kalacak mıdır? 12 kişi tarafından istismara uğrayan 15 yaşından küçük çocuklar istismarcılarından herhangi biri ile evlenirse istismarı uygulayan elini kolunu sallayarak çocuğa aynı travmayı yaşatmaya devam mı edecektir? On beş yaşından küçük erkek çocuklarına cinsel istismarda bulunan erkek failler bakımından nasıl bir uygulamaya gidilecektir? Tüm bu suçların 16.11.2016 tarihinden önce işlenmiş olması neticeyi nasıl etkilemektedir? Çocuk travmatik bir hayat şekline devlet eliyle mahkum edilmiş olmayacak mıdır?

Dünya Sağlık Örgütü çocuğa yönelik istismarı şu şekilde tanımlamaktadır; Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir. Çocuğa yönelik istismarı yalnızca cinsel istismar olarak algılamaktan derhal vazgeçmeli, ÖNERGENİN YASALAŞMASININ ÇOCUĞA DEVLET ELİYLE UYGULANAN BİR İSTİSMAR OLACAĞININ FARKINA VARMALIYIZ.

Buradan ülke yönetiminde görev alanlara ve devletin yetkili kurumlarına Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin imzasının bulunduğu ve uygulamakla yükümlü oldukları Havana, Riyad, Pekin kurallarını, Çocuk Hakları Sözleşmesini ve çocuklara ilişkin taraf oldukları tüm ulusları sözleşmeleri, tüm bu uluslarası sözleşmelerin kanunlar hiyerarşisinde üst sırada olduğunu ve kanun koyucular/uygulayıcılar bakımından bilinmesinin gerektiğini hatırlatıyoruz.

Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak buradan sesleniyoruz. Verilen yasa değişikliği önerisi derhal geri çekilmelidir. Koskoca bir ayıp olan bu utanç teklifi, utanç yasası haline gelmemelidir. Milletin vekillerinin görevi milletin çocuklarını korumaktır, onlara tecavüz edenlere değil. Bu teklifin derhal geri çekilmesini bekliyoruz. Hiçbir vicdan çocuklara tecavüze müsemma gösterilmesini yada faillerin affedilmesini kabul edemez.

Kamuoyuna saygılarımızla.

Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu

AydınÖzel