• Aydın7 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Ersel ÖZTÜRK : Biz Kuşadası’ında CHP’nin Bilinirliğini, Tanınırlığını Yükselttik +-
19 Ocak 2017 Perşembe 14:34

Ersel ÖZTÜRK : Biz Kuşadası’ında CHP’nin Bilinirliğini, Tanınırlığını Yükselttik +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Kuşadası Ticaret Odası Meclis Üyesi Ersel ÖZTÜRK İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Kuşadası Ticaret Odası Meclis Üyesi Ersel ÖZTÜRK İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Sedat ÜNLÜ : Ersel Bey öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Ersel ÖZTÜRK : Çalışan için Burası Bir Cennet

Ben 1971Tokat Artova doğumluyum. 1980 ihitilalinden sonra Kuşadası’na geldim. Zaten o yıllar belliydi. Siyasi istikrarsızlık, kardeş kavgaları. Bir de alevi bir köyünde yaşadığımız için orada çok fazla imkanlarımızın olmamasından ötürü buraya gelince bir anda cennete düşmüş gibi olduk. Ve çalışan için burası gerçekten bir cennet. Ülkemizin her yeri cennet ama yüce Rabbim buraya daha fazla cömert davranmış.

Ersel ÖZTÜRK : Fransız Edebiyatı Bölümünü Okudum

Burda inşaatta çalıştım, restorantta çalıştım, buzdolabı tamircisinde çalıştım. Çalışırken okudum, üniversite okudum. Bursa Uludağ Üniversite’si Fransız Edebiyatı bölümünü okudum. İleriki yıllarda askerlik sorunları yüzünden yurt dışına gittik. Orada baya okudum. Biraz daha okusam filozof olacaktım ki sonra paralı askerlik çıktı.

Ersel ÖZTÜRK : Fransa’da Küçük Bir İşletmemiz Var

 Fransa’da küçük bir işletmemiz var. yine bu dönem içinde yaptığımız halı üzerine, bir mobilya dükkanı içinde. Ağır aksak devam ediyor ama orada ciddi anlamda bir Türk düşmanlığı başladı. Eskisi kadar Fransa’da bir portföy oluşturamıyoruz. Fransadaki işimiz 1995’te başladı.

Ersel ÖZTÜRK : Metotları Yurt Dışından Getirip Adapte Ediyoruz

 Bu arada küçük bir anektod aktarayım. Bizim burada aldığımız ustalık belgesi orda uzmanlık belgesi yerine geçiyordu. Onun da çok faydalarını gördük. Bazen metodları yolları yurtdışından alıp getiriyoruz adapte ediyoruz. Biz bunun daha  da üzerine koyabiliyoruz. Benim şansım neydi ? Halıcılık Türk mesleği. Müslümanlıkla beraber  gelişmiş bir meslek. İran Azerbaycan yani kafkas halıları diyelim bunların en çok pazarlamasını yapan biz Türkleriz. Öyle olunca da bu işte  bildiğimiz bir onlar için bin gibi geldi. Onun da ekmeğini yedik tabi.

Sedat ÜNLÜ : Seksen öncesi olaylardan dolayı mı buraya göç ettiniz?

Ersel ÖZTÜRK :  ‘İhtilal oldu’ Dediler

Tabi ki 80 öncesi olaylardan ötürü buraya göç ettik. 80 ihtilalinden önce yazın ben buraya gelmiştim. Burda halam vardı. Halam ve eniştemler vardı. Sonra gittim. İhtilal oldu gelemedim. 12 Eylül Pazar günüydü. Hatta sabahı Artova’nın pazarı vardı biz oraya gidiyorduk. Üst baş urba derler bizim orda pazara urba almaya giderken ‘ehtilal oldu’ dediler. Sonra öğrendik ki ihtilal olmuş. Sonra hergün televizyonlarda genel kurmay başkanı falan.

Ersel ÖZTÜRK : Kan Durduğu İçin Herkes Saygı Duyuyordu

O dönemde bizim köyümüzde herkes Kenan EVREN çıktığında ayağa kalkar selama dururdu. Çünkü kardeş kavgası bitmişti. Ciddi anlamda bakın bir alevi köyünde doğdum bir aleviyim. 80 sonrası zorla köyümüze cami yapıldı ama o dönemde en azından iki kardeşin teyzeoğluyla amcaoğlunun vurduğu bir dönem bittiği için, kan durduğu için o dönem herkes çok ciddi saygı duyuyordu.

Ersel ÖZTÜRK : Bugünkü Düştüğümüz Durumun Aynısını O gün de Yaşadık

Ha sonraki dönemde hukuk dışına çıkıldı. Bir sağdan astık bir soldan astık şeyleri falan oldu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin düştüğü durumun aynısını o gün de yaşadık. Tabi bunlar bizde travmalar oluşturdu. Bugün 2000 sonrası doğan çocuklarda da aynısını yaşanacak. Ama galiba insanı olgunlaştıran da yokluk oluyor.

Ersel ÖZTÜRK : 46 Yaşında’yım Hala Yüzme Bilmem

 Ciddi anlamda söylüyorum ben Kuşadası’na ilk geldiğimde inşaatta ‘mıh’ deriz biz. Burda çivi derler. Çivi düzeltirdim. Günde on kilo onbeş kilo zaman bi 1 milyon, 1 lira 5 lira 10 lira bugünün parası filan...ortaokulumu okudum lisemi okudum hep böyle çalışarak okudum. Tuğla indirirdim onun parasını alırdım. Arkadaşlarımdan gizli gizli hala parmağımda şeyi vardır. 46 yaşındayım hala yüzme bilmiyorum. Hiçbir zaman öyle bir lüksüm olmadı. Top oynamayı bilmem.

Ersel ÖZTÜRK :  Aydınlanma Işığını  Bir Görüyoruz Tünelde Sonra Kayboluyor

 Ha çok kitap okurum , araştırırım belki Fransız Edebiyatı okuduğum için siyasete de bu kadar yakınım. Çünkü Montaigne’nin 13. Yüzyılda 14. Yüzyılda yazmış olduklarını okuyup özümseyip siyasette kullanmasını ya da Voltaire’nin Aydınlanma döneminde kullandığı argümanların  ben hiç çalışmadan hazırdan elde ettiğim için, günümüz Türkiye’sine de “cuk” oturuyor. Çünkü biz hala ortaçağ karanlığında yaşıyoruz. Hala aydınlanma ışığını bir görüyoruz tünelde sonra yine kapanıyor.

Ersel ÖZTÜRK : Ciddi Anlamda İyi Bir Muhalefet Eksik

Genelde de aynıyız o yüzden benim kırgımlıklarım. Bazen belki de o yüzden agresifleşmem. Biz bunu 1789’da Bastil’de insanlar öldürülüp, bedel ödeyip, demokrasinin beşiği olmuş İngiltere’den sonraki eşitliğin, kardeşliğin beşiği olmuş Fransa becermiş etmiş bizim neyimiz eksik. Bizim Atatürk’ten sonra bir liderimiz eksik. Ciddi anlamda iyi bir muhalefet eksik. Demokrasi eksik. Bizde din baskısı tabularımızın baskısı çok büyük yara toplumda.

Sedat ÜNLÜ : Üniversite ve yurtdışından sonra tekrar Kuşadası’na ne zaman döndünüz?

Ersel ÖZTÜRK : Kuşadası Kopulacak Bir Yer Değil

Ben hiçbir zaman için tam olarak yurtdışında yaşamadım. Kışları orda kaldım yazları hep geldim. Hiç buradan kopmadım. Çünkü Kuşadası kopulacak bir yer değil.  Ben ozamandan beri bilfiil Kuşadası’nda yaşıyorum. Ne zamanki aktif siyasete başladım ondan sonr a 2-3 kıştır gidemedim.

Sedat ÜNLÜ : Aktif olarak siyasete ne zaman girdiniz?

Ersel ÖZTÜRK : Aktif Siyasette 5. Yılım

Yaklaşık olarak 5.Yılım. Şöyle söyleyeyim. 2011’de en son Amerika’ya gittim. Dört ay gibi kaldım. Ondan sonra o kadar uzun süre yurtdışında kalmadım. Gidip geliyorum. Çünkü niye söyleyeyim. Cumhurbaşkanlığı seçimi olur Ağustos’a denk gelir anayasa çalışmaları olur vs. Bu ülkenin  gerçekten bugün hayır diyoruz o gün evet dediğimize .

Ersel ÖZTÜRK : “Fikirlerine Saygım Var Ama Benim Fikirlerimin Sınırlarına Dayandığı Sürece.”

23 Nisan gibi yine bir referandum bekleniyor. Belki ukalalık olacak ama bu dönemde aydın insanların burada kalıp niçin hayır dendiğini izah etmeli. Belki bu dönemde biri beni,başka birşeye ikna eder. Onların niye evete inandığına  beni ikna eder .Ben de onlara niye hayır dediğime ikna ederim. Voltaire’nin bir sözü var. “Fikirlerine saygım var ama benim fikirlerimin sınırlarına dayandığı sürece.” Belki dayanıp onun ‘evet’ini ‘hayır’a  çevirebilir miyiz? Hayırlara vesile yapabilir miyiz. O yüzden yani kışları ordaydım. 10 kasım’dan sonra gitmişimdir. 10 Kasım da gider 26 Aralık’ta gelir sonra bir daha giderdim.

Sedat ÜNLÜ : Kuşadası’nda hangi işlerle meşgul oldunuz ticaret hayatınızdan bahseder misiniz?

Ersel ÖZTÜRK : Ali Bey İkinci Babamdır

Ortaokul yıllarından sonra putesin ortağı ve yöneticisi vardır Ali Necat bey. O benim ustamdır o, benim ikinci babamdır. Gerçekten yol gösterendir.Onun halı dükkanında çalıştım, çıraklık yaptım. Tamir yaptım. Halı taşıdım. Bir dönem yine onunla beraber dericilik yaptım. Sonra tekrar halıya döndüm. Ve 1995’ten beride halıcılık mesleğinde çalışıyorum.

Sedat ÜNLÜ:  2011’de aktif olarak siyasete girdiniz. O süreci anlatabilir misiniz?

Ersel ÖZTÜRK : Genç İşadamları Derneğinin Fikir Babasıyım

O süreçte şu şekilde oldu. Av. Ömer GÜNER kardeşimiz sayesinde oldu biraz. Aslında siyasete girmiş olmak, bir yerde adayım, namzetim demek değil ise şayet,  o son belediye seçiminde siyasete başlamıştım.  Ama yok siyasete girmiş olmak ya da siyaset yapıyor olmak bu ülkedeki sivil toplum örgütüne,STK’lara  üye olmak olarak düşünürsek 2000 yıllarına kadar gider. Ben Kuşadası Genç  İşadamları Derneği’nin kurucu  fikir babasıyımdır. Necmettin ERSOY  ve ben iki arkadaş çıktık. Sonra Bayram YILMAZ  çıktı vs. 7 arkadaş toplandık. O dönemde çok güzel bir birliktelik oluşturduk.

Ersel ÖZTÜRK : Kimsenin Siyasi Fikrine Bakmadık.Ticari Etiğine Baktık

 Kimsenin siyasi fikrine bakmadık. Ticari etiğine baktık. Kriterlerimiz vardı bizim.O şekilde 7 arkadaş kurduk, 26 kişiye çıktık. Sonra bir dönem ben ticareten sıkıntılar yaşadım. Ve işadamı vasfı çok önemlidir benim için. Benim değerimdi o. Yaşımda zaten kırkı geçmişti o zaman.Derneğin adı  Genç İşadamları olduğu  için dedim ki, arkadaşlar beni azledin, bana bir sene iki sene mühlet verin, zaten yaşım da geldi yerime yenileri gelsin. Sonra maddiyatımızı düzelttik. Ticaretimizi düzelttik fakat yaşımızı geri saramadığımız için dernekten ayrıldım. Genç işadamlarının kurucu fahri bir üyesi olmak çok değerlidir benim için.

Sedat ÜNLÜ: Dernek şu anda aktif mi?

Ersel ÖZTÜRK : Kuşadası’nın En Saygın Derneğidir

Tabi şu anda Kuşadası’nın herhalde en saygın derneğidir. Yani lotari vardır lions vardır.  Bu tür dernekler vardır. Bir de üniversiteyi yaşatma derneği vardır. Onun dışında böyle gerçekten kendiliğinden  doğup yaratılıp bir yere gelen ve kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir üyesi ile hiçbir sıkıntısı olmayan ve kardeşçe olan tek dernektir.  Çok güzel dostluklar yakaladık, homojen yapıyı çok iyi oturttuk.Kimsenin orada siyasi kimliğine etnik kökenine bakılmadı. 

Ersel ÖZTÜRK : Bugün Kuşadası'nın Ekonomisi Müteahhitlerin Elinde

Geçen mesela bir kaç arkadaş alınacak dediler. Ne düşünürsünüz diye sordular. Dedim ki arkadaşlar ben artık üye değilim. O günkü kriterlerimizle bugünkü kriterlerimiz aynı değil. O günkü ticari yapıyla bu günkü ticari yapıda aynı değil. Çünkü bugün Kuşadası’nın ekonomisi müteahhitlerin elinde, inşaatın elinde. Çok özür dilerim onlar ne derse o olur.

Ersel ÖZTÜRK : Bu Bir Kabuk Değişimi

 O dönemde ama bizim dönemimizde bizim elimizdeydi.  Turizm yılda beş milyon on milyon dolar iş yapıyordu. Yani cirolar yapıyorduk. Bu bir kabuk değişimi bu, bir görev değişimi. Genç İşadamları Derneği'nin kurucusu olduğum için o dönem ondan sonra, alevi olmamız,toplumda sivrilmiş olmamız, toplumda bir yerlere gelmek insanların sizden bişeyler beklemesi  gibi şeyler sözkonusu olduğu için cem evi  yönetimine girdim. Anadolu Kültür Vakfı olarak sonra bizim tabi kendi içimizde dayanışmalarımız oldu.  Dernek bir yerden sonra vakıf, sonra vakıfın içinde belli üye sayısını artıramadığımız için herkesi alamayınca insanları küstürdük.

Ersel ÖZTÜRK : Zirvede Bırakmak En Güzeli

 Bakın şimdi özeleştiri  yapıyorum. Çünkü varsayalım üyenin yüzde onu kadar her sene üye yapıyorsun atmış kişi ise altı kişi üye yapıyorsun atmış altı oluyor. Ama derneğe üye olarak daha fazla insan alamıyorduk. Sonra Anadolu Kültür Derneği olarak kurulduk. Belediyemiz de bu dönemlerde bazı destekler verdi.Sağolsun,  orada daha fazla insanı biraraya getirdik. Benim hep ilkemdir bir yere gidip de bir ömür kalmak değil önemli olan orada zirvede güzel bir yerde bırakmak. Bir sonraki seçimde ben tekrar aday olmadım. Her yere aday olup her sandığa gidip başına oturmanın bir anlamı yok; zirvede bırakmak en güzeli. 

Sedat ÜNLÜ : 2011’den beri partide hangi görevlerde bulundunuz?

Ersel ÖZTÜRK : Aileden Atatürkçüyüz

Biz dededen aileden CHP’liyiz,Atatürkçüyüz. Atatürk’ ün partisi CHP bugün liderinde sorunumuz olabilir ama Atatürk’ ün çizgisi bizim için her zaman çok önemlidir. CHP’nin her üyesinin, her belediye başkanının, meclis üyesinin ya da genel başkanının en az Atatürk kadar dürüst çalışkan iyi olması gerekir. Hep bunu kendime örnek almışımdır. Dedem muhtardı hep öyle derlerdi.

Ersel ÖZTÜRK : Esat Beyle Şahsen Hiçbir Husumetim Yok

 Bu kadar zaman harcıyorsun,  emek harcıyorsun, koşturuyorsun yine isim vererek söylüyorum Esat Bey'in aday olduğu dönemde Ömer kontejandan adaydı çok güçlü bir çevreydi, çok çalıştık. Nitekim Esat bey eski komşum halıcı arkadaşım şahsen hiçbir husumetim yok. Seçildi bir yere geldi. Fakat seçildikten sonra zaten insanlar yani şöyle kimi parayı görünce bozulur, bizim de ondan sonra ciddi bir yozlaşma başladı.

Ersel ÖZTÜRK : Gerçek Anlamda Hizmet  Alamama Durumu

Esat bey döneminde ben burada çarşıda insanlara partimi savunamaz hale geldim. Gerçek anlamda yolsuzluklar, basiretsizlikler, hizmet alamama durumları oldu. Çünkü bir insana koşuyorsun çalışıyorsun diyorsunki arkadaş bu budur. Ondan sonra diyemedik kardeşim ya ben CHP için çalıştım Esat için diyemezsin.  Çünkü o adama kefil olmuşsun. Biraz da bende hırs vardır. Gerçekten bazı şeyleri hırsla yaparım. Ve başladık kendi içimizde eleştirmeye.

Ersel ÖZTÜRK : Muhalefet  Hep Böyle Doğar

Siyasetteki zaten sıkıntı muhalefet hep böyle doğar. Kendi içindeki eleştiriyi aile içinde,              grup toplantılarında, parti toplantılarında bastıramıyorsan, bu adam gider köşede konuşur. Benim gibi der ki Ersel böyle , Esat böyle, Ahmet böyle. O dönemde ne yaptı Esat bey de ; döndü basın yoluyla insanları, konuşan herkesi susturma tehdit şantaj yoluna gitti.

Ersel ÖZTÜRK : Bu Anlamda Özer Bey’i Takdir Ediyorum

Şimdi ben basını gerçekten sevmiyorum. Bu anlamda basın hep baskıncı. Hiç farketmez bir çamur atarlar 50 kişi. Kuşadası’ında öyle bir basın varki misal Ahmet hakkında bişey söyle Ahmetle Mehmet kavgalı ya o da Ahmetçi olur. Çünkü niye hepsinin nemalandığı tek bir yer var belediye. Bu anlamda Özer beyi gerçekten takdir ediyorum.

Ersel ÖZTÜRK : Her  Ağaçta Kendi Kurdunu Yaratır

O seçildikten sonra belli şeylerle direndi. Ama herkes de kendi kurdunu yaratıyor. Her ağacın kendi kurdunu yarattığı gibi orda da zamanla çıkıyor malesef. Aslında Özer Bey’n hiç kimseye diyet borcu yoktu. Evinde oturdu bir akşam telefon geldi, aday ol, seçildin, bu. Herkes destek verdi. Burda kimse Özer Bey’in şahsı için destek vermedi aslında çünkü CHP destekledi. Ben siyaset yapmaya dediğim gibi Ömer Bey’le girdik Ömer bey vesile oldu. 

Ersel ÖZTÜRK : Basının, Sadece Basının Yönetir Olması

Sonra Esat beyin yaptığı yanlışlıklar, usulsüzlükler, yolsuzluklar, ayyuka çıkan şeyler. Basının, sadece basının ülkeyi ve şehri yönetir olması. Fakat Özer beyin öyle bir şeyi de yoktu. Kimseye bir borcu da yoktu. Çünkü Ömercisi de, Esatçısı da, velisi de, delisi de çünkü Kuşadası’nda biliyorlardı ki CHP’den Sıtkı’yı koysan,  Kuşadası’ın delisidir,  onu bile koysan gerçekten seçilir o anlamda. Çok eksiklikler yapıldı.

Ersel ÖZTÜRK : İki Tane Konyalı Bir Tane Denizlili Alalım Yeter

Yine Özer beye her zaman söylediğim her zaman eleştirdiğim bir çam kavanozu içinde oturdular akşamları, sen ben bizim oğlan. Ben hatta o dönem Beyaz Türkler diye bişey yazmıştım. Dediki sen nesin? Sizin Beyaz Türk’ten anladığınız ne ama ben onu söyleyeyim dedim. Yani burada bir kavim yönetmiyorsunuz. Ülkeyi yönetir gibi Kuşadası’nı yöneteceksiniz CHP’ yi  iktidar yapmışsınız. Her dönem vardı işte iki tane Konyalı, bir tane Denizlili alalım yeter.

Ersel ÖZTÜRK : Ben Sizden Daha Fazla Adalıyım

Bunlarda adalı olsun gari, adalı olsun gari hepsi adalı oldu. Hatta millet bana kızar Ersel sen dışardan geldin. Ya ben sizden daha fazla adalıyım. Bakın yemin ediyorum ben sizden daha fazla adalıyım. Her gün gelip bu limanın yıkımını, gelip izleyip, bakıp Küçükadayı gördüğüm için Allah’a şükür diyorum. Ben sonradan gelmişim ama burada toprağa tutunmuş bir can, bir fidan olma derdindeyim. Birilerine ekmek götürme derdindeyim. Benim tarlam yok, tohumum yok, satacak bişeyim yok. Tek şeyim burası.

Ersel ÖZTÜRK : Kuşadası İyi Olursa Ekmek Kazanırız

Kuşadası iyi olursa ekmek kazanırız. Siyasetin de ana amacı o değil midir? İyi yönetsinler, benden belediye başkanı da olmaz, benden genel başkan da olmaz hiçbir şey de olmaya bilir. Amma velakin ben iyi yaşamayı hakeden bir vatandaşım benim derdim bu. Siyasetteki gerçekten de amacım bu. Meclis üyesi adalığı dönemimde de. Meclise neden aday olduğumu sordular. Yarın benden daha iyi yapacağını gördüğümde feragat edebileyim sonrasında buyur sen gel.     

Ersel ÖZTÜRK : Bilinirlik, Güvenilirlikten Önde Gelir

Çünkü bu iş vakit, zaman istiyor. Siyasete girdikten sonra, ticarette çok geriledik.10 tane gemi geliyor, genel başkan geliyor hadi koştur, millet vekili geldi koştur. Bu parti gerçekten Ömer beye  çok şey borçlu. Bizim gurubumuza çok şey borçlu. Biz partiyi o kadar sırtladık. Ticarette de öyledir, siyasette de öyledir bilinirlik. Bakın bilinirlik bunu not edin güvenilirlikten önde gelir. Siyasette bilinirlik, tanınırlık güvenilirlikten önde gelir.

Ersel ÖZTÜRK : Biz Kuşadası’ında CHP’nin Bilinirliğini, Tanınırlığını Yükselttik

Atıyorum Süleymen DEMİREL’i kaç kişi çok iyi tanırdı gevenilirlik konusunda? Ama herkes bilirdi tanırdı. Biz Kuşadası’ında CHP’nin bilinirliğini, tanınırlığını yükselttik. Her gittiğimiz yerde hep CHP dedik. Çoğu insan benim ismimi bile bilmezdi ama evimde CHP, dükkanımda CHP, yakamda yine CHP rozeti. Yeniköy’ de çok zayıftık her gün oraya gider gelir otostopcuları alırdım, anlatırdım CHP şudur budur AKP’ yi kötüleyerek değil ha. CHP’yi anlatarak. Siyaseti biz hep böyle yaptık. Temiz siyaset yaptık. Hiçbir zaman bel altı bizim işimiz olmadı olmaz. Hepimiz şaşarız beşeriz düşeriz o insanın vizyonudur. 

 

Devam Edecek...

Röportaj : Sedat ÜNLÜ

dsc_3129.jpgdsc_3130.jpgdsc_3131.jpgdsc_3142.jpgdsc_3143.jpgdsc_3150.jpgdsc_3153.jpgdsc_3147.jpg1-015.jpg

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 10072 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim