• Aydın18 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Yaşar ÇAĞBAYIR : Asıl Piyasaya Çıkacak olan Mart Ayında +-
04 Şubat 2017 Cumartesi 12:30

Yaşar ÇAĞBAYIR : Asıl Piyasaya Çıkacak olan Mart Ayında +-

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Türkçenin En Büyük Sözlüğü Olan Ötüken Türkçe Sözlük'ün Yazarı Yaşar ÇAĞBAYIR İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

AydınÖzel Gazetesi Muhabiri Sedat ÜNLÜ Türkçenin En Büyük Sözlüğü Olan Ötüken Türkçe Sözlük'ün Yazarı Yaşar ÇAĞBAYIR İle Çok Özel Röportaj Gerçekleştirdi

Sedat ÜNLÜ : Yaşar Hocam öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Yaşar ÇAĞBAYIR : Bursa Eğitim Enstütüsünü Bitirdim

Aslen Denizli’nin Serinhisar İlçesi’ne bağlı Kocapınar Köyü’ndenim. 1945 doğumluyum. İlkokulu kendi köyümde,ortaokulu Acıpayam’da, liseyi Denizli Lisesi’nde, yükseköğretimi de Bursa Eğitim Enstitüsü’nde tamamladım. 1968 yılında öğretmen olarak Konya Ereğli Halkapınar ortaokuluna Türkçe Öğretmeni olarak atandım. Üç yıl orada çalıştım. Bir yıl Denizli Ticaret Lisesi’nde çalıştım.  

Yaşar ÇAĞBAYIR : Milli Eğitim Söke Şube Müdürlüğü Yaptım

Ondan sonra Söke’ye geldim. 1986’ya kadar burada öğretmenlik ve idarecilik yaptım. 1986 yılından 1993 yılına kadar Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yaptım. 1993 yılından 1997 yılına kadar Söke Ziraat Teknik Lisesi’nde Edebiyat Öğretmenliği yaptım. Bu arada 1991 yılında da Açıköğretim Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. 1997 yılında emekli oldum.

Sedat ÜNLÜ : Kelimelere ilginiz ilk ne zaman  başladı?

Yaşar ÇAĞBAYIR :  İdarecilik Yaptığım Zamanlardaki Sıkıntılar Milat Oldu

İllaki bir milat koymak gerekirse idarecilik yapmaya başladığım zamanlardaki çektiğim sıkıntılar bunda etkili oldu diyebilirm. Lise çıkışlı olduğumuz için idarecilik dersleri okumadık. O dönemde öğretmen okulundan gelen arkadaşlar vardı. Onlar okulda idare ve teşkilat dersleri okudukları için idare hukukkuna yakındılar. Terimleri biliyorlardı. Biz iki arkadaştık. Diğer arkadaş da lise çıkışlıydı. Dolayısı ile o da bilmiyordu ben de bilmiyordum. Fakat gidip soruyorduk. Herkes konuyu bildiği için kısaca anlatıp geçiyorlardı. Ama o esnada geçen kelimeleri terimleri bilmiyorduk biz.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Bordronun Ne Olduğunu Bilmiyordum

 Ben zaten köylü çocuğuyum. O kelimelerden hiç haberim yok. Hatta bir keresinde oranın kaymakamı şöyle yapacaksınız böyle yapacaksınız diye anlatınca “Kaymakam sen onu boşver ben aylığımı nerden alacağım ben onu bile bilmiyorum. Bunları nereden bileyim” dediğimi hatırlıyorum.  O da bunun üzerine zile bastı. Bir adam içeri girdi. “Aylığını bu adamdan alacaksın” dedi. Sonra kaymakam o adama “Yap bordrosunu ver” dedi. O zaman bordronun da ne olduğunu bilmiyorum ki ben. Kaymakam yap bordrosunu deyince ben ne yapacak acaba diye onu bile merak etmiştim. Dolayısı ile ben bu kelimeleri unutmamak için  defterlere yazmaya başladım. Böylece bugünkü birikim o günlerden başlamış oldu. Ama demekki kelimeleri araştırmakla ilgili bende bir merak varmış.

Sedat ÜNLÜ : Sözlükteki kelimeleri toplama süreci nasıl gelişti?  O günlerde tutmaya başladığınız notları nasıl arşivlediniz?

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Daha Sonra Mesleğimle İlgili Bir Meraka Dönüştü

Şöyle oldu. Ben Konya’dan sonra Denizli’ye geldiğimde sadece öğretmenlik yapmıştım, idarecilik yapmamıştım. Daha sonra buraya Söke’ye atanınca müdür yardımcılığı yapmaya başladım. Ben tekrar idarecilik yapmaya başlayınca o defterler ihtiyaç oldu. Atmamışım onları demekki. Dolayısı ile bazı bazı yeni kelimeler, terimler geçti. Ben bu yüzden o eski notlarımı çıkarıp birer birer tekrar bakmaya başladım. Derken bu uğraşı kendi mesleğimle ilgili bir meraka dönüştü.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Kelimeleri Biriktirirken Sözlük Gibi Bir Niyetim Yoktu

Türkçe’de köken bilgisi benim çok da merak ettiğim bir konuydu. Onun ile ilgili araştırmalara girince bunlar tamamen fişe döndü. Defterler artık bu işi götürmez oldu. Yıl olarak 1975 yılı gibiydi. Ben bu kelimeleri biriktirirken  doğrudan sözlük yapmak gibi bir niyetim yoktu. Niyetim sadece öğrenmek ve bu öğrendiklerimden faydalanmaktı.  Zaman zaman da gazetelerde okuduğum makaleleri, yazıları, bunları anlayabilmekti maksadım. Anlayamadığım kelimeleri not alıyordum. Sonra o kelimeyi buluyordum. Böyle böyle kelimeler birikti yani. Emekli olduğum zaman bir traktör romörkü dolusu fiş vardı yani.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Sözlüğün Oluşması Emekliliğimden Sonra Başladı

Benim kelimeleri biriktirme sürecimi öğretmen arkadaşlarım bilirlerdi. Onlar bilmedikleri kelimelerle ilgili bana danışırlardı. Ben de biliyorsam söyler, bilmiyorsam bakar gelirim derdim. Bu şekilde cimrilerin para biriktirmesi gibi ya da koleksiyoncular gibi o minvalde gelişti. Ama asıl sözlüğün oluşması emekli olmamdan sonradır. Öğretmenlik bitti. Bana bu çalışmalarımı soran olmadı. Bunlardan yararlanılması gerektiğini düşündüm. Büyük bir emek var ortada. Daha sonra bilgisayarla tanıştım. Beş altı yıl bu notları bilgisaya aktarmakla uğraştım. Daha sonra benim elimdeki fişlerde bulunmayan pek çok kelimeyi de aralara eklerken 8-10 yıl daha uğraşmış olduk.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Size Minnet Edeceğime Sözlüğü Yaparım Dedim

Sözlük çıkarma fikri bende şöyle başladı. Ben bir arkadaşın sözlük yazımına yardım ettim. Bazı konuları öğrencilerin yararlanabileceği hale getirmek için  bir teklifte bulundum . O bana müsveddeyi gönderdi. Onun üzerine ben düzenlemeyi yaptım. Daha sonra bu sözlüğü bir gazete promosyon olarak vermiş. Ben de o gazetenin dağıtımını yapan bir arkadaştan bir tane sözlük istedim.  O da bir sorayım dedi. Sormuş. Onlarda “Gazeteye 2 ay abone olursa sözlüğü öyle veririz” demişler. Ben de bunun üzerine kızdım.Size minnet edeceğime bu sözlüğü yaparım dedim. Beni kamçılayan şeylerden birisi de bu oldu.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Ben O Zaman Yapabilirim Diye Düşündüm

 Bir diğeri de bilgisayarı bir arkadaşta görünce. Orada kelimelerin sıralamasını görünce, sözlük yapmanın daha kolay olacağı düşüncesi bende hakim oldu. Çünkü diğer türlü daktiloyla bunları yapmak , yazmak çok zordu. Ondan sonra esas ben yapabilirim diye düşündüm. Ve öyle sözlüğün yazım sürecine başladım. o zaman birkaç ay içinde ben bunu bitiririm diye düşünmüştüm ama çok sürdü tabi. Bir kaç şöyle dursun 8 yılı geçti. Ama dönemedim bırakamadım.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Kelime Fişlerinin Hepsi Saman Kağıtlar Üzerindeydi

Bir de şu vardı asıl çektiğimiz sıkıntı şu oldu. Fişerin hepsi saman kağıt.  Kaldığımız o kira evlerinde nemlenmişler, rutubetlenmişler. Evin içini açtığımızda ev çok nahoş kokuyordu yani. Bunları eşim hep göğüsledi.  Asıl benden çok hanımın sabrı varmış ki evden bir problem çıkmadan bitti iş. Yoksa evdeki o koku çekilecek gibi değildi.

Yaşar ÇAĞBAYIR :  Bir Paragrafı Bir Haftada Yazdığım Oldu

Bunların ötesinde çalışma uzun sürdü. Yerine göre bir kelimenin peşinde bir iki gün oyalandığım oldu. Ben daktiloda hızlıydım. Dolayısı ile bilgisayarda da hızlıydım. Ama buna rağmen yerine göre bazan bir paragrafı bir haftada yazabildiğim oluyordu. Çünkü takılıp kalıyor. Orayı geçsem eksik kalacak. Sonra dönemeyeceğim korkusuyla özellikle araştırmaları köken bilgisi araştırmalarında oluyordu bu durum. Tarama işi çok önemli bunun yanında . Şimdi kolaylaştı ama o zamanlar sayfa sayfa taramak gerekiyordu.

Sedat ÜNLÜ : Sözlüğü bitirdikten sonra, piyasadan ziyade akademik seviyeye hitap eden sınırlı sayıda insanın bildiği bir sözlük . Bu süreç nasıl başladı? Cumhurbaşkanlığının yada TİKA’ nın öncülüğüde sözlüğünüzün basılması ve dağıtımı hakkında bilgi alabilirmiyiz?

Yaşar ÇAĞBAYIR : Ankara’dan İstanbul’a Çeşitli Yerleri Dolaştım

Sözlüğü bitirdikten sonra tanıtımını yapan yayıncılara birer dosya gönderdim. Kargo ile sözlüğü tanıtan 20 sayfa civarında örnek sayfaları olan broşür şeklinde gönderdim. 2 – 3 ay içinde bitirebilirim anlamında tanıtımını yapıp gönderdim. Hiçbir yerden cevap gelmedi. Sadece Ötüken’den geri cevap alabildim. Ötükenin sahibide Söke’liydi o günkü yöneticisi. Bitirince gel görüşelim dedi. Dolayısıyla o ilgilendi. Ama ben pek çok yere gönderdiğim için birde daha sonradan yayın evlerine dolaştım. Ankara’ da, İstanbul’da çeçitli yerleri dolaştım. Yani kim ne diyor nasıl olacak. Çoğu bizim boyumuzu aşar çok fazla ilgilenemeyiz dediler. Biz bunu satamayız gibi şeylerle karşılaştım.

Yaşar ÇAĞBAYIR : 1980’li Yıllarda Sözlük Yapmaya Karar Vermişler

Ötükende de şöyle bir problemleri olmuş. 1980’li yıllarda sözlük yapmaya karar vermişler. Diğer yayınları var olan Türk ve dünya edebiyatından  ilgili pek çok dizi kitap yayınları var. 13 – 15 yıllık. Birde sözlük eklemek istemişler. Öğretim üyelerinden birisini 3 tane sekreter vererek bu işte görevlendirmişler. Kendileride malzemeyi vermişler. Hazır fişleri toparlamışlar vermişler. Siz ayrıca bunu sözlük haline getirin demişler. Hoca 3 ay kadar çalışıp bu işin altından kalkamayacağını belirtmiş ve bırakmış.

Yaşar ÇAĞBAYIR : Yayın Evi Kendilerine Has İpuçları Verdi

Daha sonra o fişleri bunların  bir yangında itifaiyenin suyuyla erimiş. Benim çalışmalarımı duyunca külahları göğe attılar yani. Gidince kotuştuk şöyle olursada olur gibisinden bana birtakım bilgiler verdiler. Sözlük kendi yayın evinin olacağı için kendilerine has ipuçları verdiler. 2 ay içinde istediklerini bitirdim. Söylediklerinin istediklerinin bir taneside şu. Arap harfleri ile Osmanlıca kelimelerin girilmesini istediler. Ben arap harfleri koymamıştım. Bitirdim ve götürüp teslim ettim. Tabiki pek çok eksiği ve yanlışı vardı. Kendilerinde bilgi sahibi birine kontrol ettirmelerini rica ettim.

Yaşar ÇAĞBAYIR : Sözlüğe  İkinci Yayında 70 Bin İlave Kelime Eklendi

 Söke’li arkadaş Erol TUNÇ’ a da baştan sona okumasını söyledim. Hiç gücenmeden yorulmadan yanlışlarını bana teker teker bildirmelerini akabinde benim düzelteceğimi söyledim. 3’ lü bir çalışmaya girdik. 8 ay kadar da yaklaşık o süreç yaşandı. Dizgiye gitti geldi. Tamamlandı. Yayınladılar. Türkçe sözlük olarak. Tabi 2007 de yayımlandı. 2007 den 2015’ e kadar bitirdiler tamamını.  Daha sonra yeni baskıya geçeceklerini söylediler. Bende tabi bu arada boş durmadım. Araları doldurup ek ilaveler yaptım. Birinci ve son baskı arasında 70 bin ilave var. 310 bin kelimeye çıktı sözlük. Sözlükte eski türkçe kelimeler var İstanbul öncesi eski anadolu türkçesi dönemi osmanlıca var günümüz türkçesi var ve ağızlar var. son baskıda eski türkçe ile ilgili olarak göktürk kitabelerinde olanlar ve yenisey yazıtlarında olanlar Göktürk harfleriylede o şekilde işlendi.

Yaşar ÇAĞBAYIR : Asıl Piyasaya Çıkacak olan Mart Ayında

  Osmanlıca kelime sayısı arttı. Önceki basımda 55 bin civarındaydı. Şimdi 130 bine çıktı. TİKA sözlüğü gördüğü için yayın evine pazarlığa girmişler. Kendi aralarındaki pazarlık bu biraz gösterişli olmasını istemişler hatta paketler filan ayrı ayrı yapıldı. O benim dışımda gelişen birşey tabiki. Ama ben tabiki TİKA’ ya verileceğini son geliştirilen ikinci baskıya olan kelimeleri verdim onu yaptılar. Şimdide Cumhurbaşkalığı amblemi ile 1. 200 takım daha sipariş verilmiş yayın evine. Ama asıl piyasaya çıkacak olan Mart ‘ ta 5 çilt olarak Tika’nın yayınladığı yine  hepsiyle bütünüyle çıkacak. Ötüken de Türkçe Sözlük olarakta  7 baskı olarak çıkacak. 

Devam Edecek...

Röportaj : Sedat ÜNLÜ

_sc_4133.jpg_sc_4144.jpg_sc_4146.jpg

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 6431 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Aydın Özel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0544 8148480 | Haber Yazılımı: CM Bilişim